Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) araştırmasına nazaran, işlerdeki “çifte değişim”, global ekonomik krize bağlı kısa vadeli değişimlerin yanı sıra daha uzun vadeli dönüşümleri de içeriyor.
Araştırma, 2025 yılına kadar ortadan kalkacak istihdamdan daha fazlasının yaratılacağını öngörüyor.
İnsanların yerini büsbütün makinelerin alacağı bir dünya öngören yıkıcı teorilerin tersine, WEF’in bulguları, yeni talepleri inceleme ve bunlara ahenk sağlama imkanı olanlar açısından ortaya çıkan fırsatlara işaret ediyor.
WEF’in Cenevre’deki Yeni İktisat ve Toplum Merkezi’nde araştırmacı olan Vesselina Stefanova Ratcheva, “Sanayi ihtilallerin her birinde bu bu türlü oldu” diyor.
“Gelişmekte olan işlerle yaratılacak pek çok fırsat var, fakat çalışanların eğitim alıp yeni işlere geçebilmesi için yatırım gerekiyor.”
Ratcheva, daha nitelikli bir işgücü için şirketlerin ve hükümetlerin bu yatırımları yapması gerektiğini de ekliyor.
WEF’e nazaran, işlerin geleceği açısından şu beş olgu ehemmiyet taşıyor:
1. İşgücü otomasyonu görülmemiş süratte artıyor
İşgücü, uzmanların beklediğinden daha süratli bir otomasyon yaşıyor; WEF, önümüzdeki beş yıl içinde 85 milyon işin ortadan kalkacağını öngörüyor.
Yeni teknolojilerin benimsenmesi, şirketlerin 2025 yılına kadar gereksinim duyacakları misyon, iş ve maharetlerin değişmesine neden olacak.
Araştırmada şu şaşırtan olguya dikkat çekiliyor: Bundan beş yıl sonra, patronlar, beşerler ve makineler ortasında iş çabucak hemen eşit bir formda bölüştürecek.
2. Teknolojik ihtilal 2025 yılına kadar 97 milyon yeni iş yaratacak
Kimi işler ortadan kalkacağı üzere, yeni fırsatlar da ortaya çıkacak. Teknolojik değişimin hızlanması sayesinde 97 milyon iş yaratılacak.
Vesselina Stefanova, yeni işler hakkındaki bilgilerin her vakit “oldukça şaşırtıcı” bulduklarını söylüyor.
Gelişmekte olan meslekler, yeşil iktisattan data tahliline ve yapay zekaya kadar çok çeşitli bölümleri kapsıyor.
WEF’in incelediği istatistikler ayrıyeten mühendislik, bulut bilgi süreç ve eser geliştirme alanlarındaki süratli iş artışına da işaret ediyor.
Bakım, pazarlama, satış, içerik oluşturma (sosyal medya idaresi gibi), yazılım ve uygulama geliştirme üzere kesimlerin yanı sıra dijital dönüşüme odaklanan işler de yaygınlaşmaya devam edecek.
Son vakitlerde patronlar, süreç otomasyon uzmanları, bilgi güvenliği analistleri ve Objelerin İnterneti alanında uzmanları işe alma konusunda hayli istekli.
Yükselen 10 iş:
Analistler ve data bilimciler
Yapay zeka ve makine tahsili uzmanları
Büyük bilgi sürece uzmanları
Pazarlama uzmanları ve dijital stratejiler
Otomasyon süreci uzmanları
İş geliştirme uzmanları
Dijital dönüşüm uzmanları
Dijital güvenlik analistleri
Yazılım ve uygulama geliştiriciler
Objelerin İnterneti uzmanları
3. 2025’te iş dünyasında en çok gereksinim duyulacak üç maharet
Analitik düşünme, yaratıcılık ve esneklik, 2025’te en çok aranan maharetler ortasında olacak.
Bunlara ek olarak, eleştirel düşünme ve sorun çözme yeteneği, farklı profesyonel profillerle kesişen ve gelecekte giderek daha değerli hale gelecek özelliklerdir.
Araştırmalar, kendi kendini yönetim, etkin öğrenme, dayanıklılık ve gerilim toleransı üzere hünerlere de gereksinim olduğunu gösteriyor.
LinkedIn ve maharet geliştirmek için kurs düzenleme platformu Coursera ile ölçümlerin birleştirilmesi sonucu elde edilen datalar, işgücü piyasasının gereksinim duyacağı özel marifet tiplerini WEF’in daha derinlemesine incelemesini sağladı.
4. En rekabetçi şirketler, çalışanlarının marifetlerini geliştirecek
Daha rekabetçi özellikleriyle öne çıkan şirketler, çalışanlarının hünerlerini geliştirmeye odaklanacak.
Kestirimlere nazaran, çalışanların neredeyse yarısı, önümüzdeki yıllarda marifetlerini güncellemek için tekrar eğitime muhtaçlık duyacak.
“Hayat uzunluğu öğrenme” konsepti birçok bölümde süratle yayılıyor; o denli ki daima eğitim üretkenliğin temel bir modülü olacak görünüyor.
Fakat, bu vazife yalnızca özel kesime mahsus olmayacak; zira işgücü piyasasındaki bu büyük değişiklikler nedeniyle işlerinden olacak personelleri hükümetlerin desteklemesi gerekecek.
Araştırmaya nazaran, şu anda dünya çapında şirketlerin yalnızca yüzde 21’i, tekrar iş eğitimleri yoluyla çalışanlarını desteklemek için kamu fonlarını kullanabileceklerini belirtiyor.
5. Uzaktan (evden) çalışma kalıcı olacak
Covid-19 salgını nedeniyle farklı esnek çalışma biçimleri gündeme geldi. Araştırmaya nazaran, bunlardan biri olan uzaktan ya da konuttan çalışma birtakım şirketlerde kalıcı olacak.
WEF anketine katılan patronların yaklaşık yüzde 84’ü, tele çalışmayı da kapsayacak halde iş süreçlerini süratle dijitalleştirmeye hazır olduklarını söylüyor.
Lakin önde gelen patronların yüzde 78’i bunun emekçi üretkenliği bakımından kimi olumsuz tesirleri olacağını öngörüyor.
Bu değişiklikler, internet üzerinden işini yapabilecek durumda olan işgücünün büyük çoğunluğunu etkileyecek.
Lakin, başta az gelişmiş ülkelerdekiler olmak üzere birçok personel, yeni tele çalışma paradigmasının büsbütün dışında kalacak.
Bu nedenle WEF, teknolojik ihtilalin ve salgının yol açtığı ekonomik resesyonun, düşük gelirliler, bayanlar, fakirler ve genç erkekler üzerinde ikili olumsuz tesiri olacağını belirterek eşitsizliğin daha da ağırlaşacağı ihtarında bulunuyor.
Hürriyet
