Dünya çapında geleceğin teknolojileri olarak konuşulan elektrikli araçlar, artık geleceğin sandığımızdan çok daha yakında olduğunu ortaya koyuyor. Çin, Amerika ve Avrupa’nın elektrikli mobiliteye süratli adımlarını artık Türkiye pazarı da uzaktan izlemekle kalmıyor. Hafta başında Ototekno sayfasında da yazdığımız üzere birçok küresel üretici Türkiye pazarına elektrikli modellerini sokmaya başlarken, ZES (Zorlu Energy Solutions) ve Eşarj üzere işletmeler Türkiye çapında süratli şarj sistemleri ile de altyapının gelişmesinde kıymetli rol oynuyor. Araba alacakların aklında ise kıymetli bir soru işareti var: “Benzinli mi, dizel mi, hibrit mi, yoksa elektrikli mi daha avantajlı?”

Türkiye’de şimdi elektrikli araba altyapısı tamamlanmış olmasa da çalışmalar süratle devam ediyor. Biz de akaryakıtlı, dizel ve elektrikli araçların birbirlerine olan avantajlarını ve dezavantajlarını araştırdık. İşte sonuçlar:

AKARYAKITLI ARABALAR

AVANTAJLARI

+ Premium sınıflarda ÖTV oranı elektrikli araçlarda daha düşük olsa da kompakt sınıfta elektrikli araçların bu avantajı daha az oluyor.

+ Her ne kadar yakıt tüketimi bakımından elektrikli araçlar ön planda olsa da akaryakıtlı araçlara istenilen noktadan yakıt alınabiliyor. Hibrit (benzin+elektrikli) araçlarla bu tüketim düşürülebiliyor.

+ Süratli yakıt alımı tüketiciye şu an için vakitten tasarruf imkanı sağlıyor. Gelecekte şarj ünitelerinin çoğalması ve teknolojinin gelişmesi elektrikli araçları daha çok ön plana çıkarabilir.

DEZAVANTAJLARI

– Yakıt tüketimi benzinliye nazaran düşük kalsa da elektrikli araçlar karşılaştırılınca elektrikliler ön plana çıkıyor.

– Akaryakıt fiyatlarının elektriğe nazaran yüksek olması toplam kullanım maliyetlerini arttırıyor.

– Yıllık bakım maliyetleri karşılaştırılan araçlar ortasında daha yüksek kalıyor.

– Emisyon pahaları yüksek (çevreci değil)

DİZEL ARABALAR

AVANTAJLARI

+ Dizel arabaların yakıt tüketimi benzinlilere nazaran daha düşük.

+ Akaryakıtlı ve dizel ortasında kalındığında yıllık yapılacak kilometreye nazaran dizel yakıt tüketimi bakımında ön plana çıkıyor.

+ Dizel arabalar yakıt fiyatı bakımından benzinliye nazaran daha uygun.

DEZAVANTAJLARI

– Yakıt tüketimi benzinliye nazaran düşük kalsa da elektrikli araçlar karşılaştırılınca elektrikliler ön plana çıkıyor.

– Araçların satış fiyatı akaryakıtlı araçlara nazaran genelde daha yüksek.

– Yıllık bakım maliyetleri karşılaştırılan araçlar ortasında daha yüksek.

– Emisyon bedelleri çok yüksek (çevreci değil).

– Motor çalışma gürültüsü çok fazla.

ELEKTRİKLİ ARABALAR

AVANTAJLARI

+ Elektrikli arabalar bilhassa premium segmentte akaryakıtlı ve dizel araçlara nazaran ÖTV bakımından daha avantajlı.

+ İçten yanmalı araçlarda ÖTV dilimleri yüzde 45 ile yüzde 220, elektrikli araçlarda bu oran yüzde 3 ile 15 ortasında.

+ Bu da daha yüksek fiyatlı arabalarda elektriklileri ön plana çıkıyor.

+ Bakım ve servis maliyetleri içten yanmalı arabalara nazaran çok daha düşük. (bazı markalar servis hizmetini satış fiyatı içerisinde veriyor)

+ Yakıt tüketimi akaryakıtlı ve dizel arabalara çok daha düşük.

+ Ayrıyeten çevreci olan bu arabaların karbon emisyonu sıfır.

+ Batarya garantileri 6 ila 8 yıl ortası değişiyor. Hatta mühlet bitiminde dahi batarya kapasitesinin yüzde 80’ini koruyacağını taahhüt eden markalar var.

+ Motor gürültüsü yok, sessiz çalışıyor.

DEZAVANTAJLARI

– Elektrikli arabaların menzilleri ortalama 400-450 km olsa da, şimdi gelişmekte olan şarj altaypısı uzun yollarda yetersiz kalabiliyor.

– Her ne kadar akaryakıtlı ve dizele nazaran uygun yakıt maliyeti olsa da süratli şarj istasyonlarında araçları şarj etmek olağan şarja nazaran daha yüksek fiyatlı.

– Bataryaların cep telefonlarında olduğu üzere bir ömrü var. Bu da muhakkak bir müddet sonra batarya değişimine neden olabilir.

– İçten yanmalılarda motor hacmine nazaran uygulanan Motorlu Taşıtlar Vergisi, elektrikli araçlarda motor gücüne nazaran hesaplandığı için, güçlü elektrikli araçlar yüksek MTV’ler ile karşı karşıya kalıyor.

‘ÖMRÜNÜ TAMAMLAYAN BATARYALAR ÇÖP OLMUYOR’

Elektriklilerin en değerli karşı argümanlarından bir tanesi de, ‘bataryaların içerisindeki kimyasallar atık olduğu vakit çevreyi kirletebilir’ vurgusu. Yalçın Arsan, “Batarya garantileri 6 ila 8 yıl (100-150bin kilometre) ortası değişiyor. Birçok marka bu müddet bitiminde dahi batarya kapasitesinin yüzde 80’ini koruyacağını da taahhüt ediyorlar. Araç bataryalarının ömrünü tamamladığı senaryoları şimdi yaygın olarak deneyimlemiş değiliz. Lakin, kapasitesi yüzde 60’dan aşağı düşen bataryaların toplanıp seri bağlanarak hareket kabiliyetinin değerli olmadığı fakat jeneratör kullanan (hastaneler, oteller, kamu binaları vb.) bina ve yerlere güç sağlaması üzere projeler var. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde bu projelerin hayata geçeceğini düşünüyorum” halinde konuştu.

‘ELEKTRİK GÜÇLENECEK PETROL GEREKSİNİMİ SÜRECEK’

Otomotiv bölümü yıllardan bu yana dönüşümün sinyallerini yavaş yavaş veriyor. Avrupa ülkelerinde kimi kent merkezlerine dizel araçların girişleri yasaklanıyor. Çevrecilik gittikçe daha büyük ehemmiyet taşıyor. Bu noktada ise elektrikli araçlar geleceğin tahlili oluyor. Türkiye’nin Otomobili’nin de elektrikli olarak doğması bunun en büyük göstergelerinden bir tanesi elbette. Lakin hala soru işaretleri yeniliğini koruyor. ‘Elektrikli araçların menzilleri kâfi mi?’, ‘Şarj müddetleri daha düşebilir mi?’, ‘Şarj istasyonları kâfi mi?’, ‘Gerçekten içten yanmalılara nazaran avantajlı mı?’ başları kurcalayan tüm sorular elbette kesimin geleceği ve gelişmesi için değerli rol oynuyor. Türkiye’de de bilhassa yakın vakitte yapılan açıklamalar TOGG’un bantlardan inmesinden evvel şarj altyapısının tamamlanacağını vurgular seviyede. Tüm bu elektriklenme çağına karşın içten yanmalı arabaların kuşağı bir anda tükenmeyecek. Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki; bundan 30 yıl sonrasında elektrikli araçların satış oranı yüzde 50 düzeylerine çıksa dahi, petrol muhtaçlığı son bulmayacak. Hala içten yanmalı motorlu araçlar kullanılmaya devam edecek ve karma bir yapı ortaya çıkacak.

‘MALİYETİ 700 EURO’

E-Garaj İdare Konseyi Üyesi Yalçın Arsan’a da bakım maliyetlerini sorduk. Arsan, şunları söyledi: “Satışını gerçekleştirdiğimiz Tesla araçlar için Türkiye koşullarına uygun halde yılda 1 kez ya da 20 bin kilometrede bir bakım yapıyoruz. Tipik bir periyodik bakım kesim dahil 700 Euro civarında. Batarya yapısı gereği 30–40 ortası modülden oluşuyor. Rastgele bir arıza durumunda modülün markasına nazaran fiyat değişiyor lakin ortalama 750–1250 Euro ortası değişen bir maliyete bakıyor.”

Hürriyet