NEF Stadı’nda oynanan tarihi derbinin maç yazısında, 5. dakikadaki kırmızı kart ve sonrasındaki penaltıdan, Cordner’in inanılmaz performansından ya da Fishley’nin attığı şahane golden bahsetmeyeceğiz elbette. Bu dostluk maçında skor, ne kadar görkemli olursa olsun,
maçın asıl bildirisi olan ‘Kadına Şiddete Son’un önüne geçmemeli ve ülkemizin kanayan en değerli yarasına, bu ülkenin en değerli iki topluluğunun bir ortaya gelerek yarattığı farkındalığın pahası azalmamalı.
ŞiDDET YALNIZCA Fizikî DEĞiL
Olayın yalnızca fizikî şiddetten ibaret olmadığını, ruhsal, ekonomik ve cinsel şiddetin de olduğunu bildiğimizde ve ülkedeki
çabucak her bayanın o denli ya da bu türlü bir şiddetin mağduru olduğunu anladığımızda bu farkındalık daha da bedel kazanır. Ha tertip daha iyi olabilir miydi? Evet. Biletli başlayıp biletsize dönen maça nasıl gelineceği daha net olabilir miydi? Evet. Her şeye karşın maça gelmeyi başaran taraftarlar gecenin manasına uygun ve daha iyi düşünülmüş bir tertiple karşılansalar, girişten itibaren olağan maçlardan
farklı uygulamalar ve aktiviteler olsa daha iyi olmaz mıydı? Kuşkusuz.
KEŞKE LİDERLER DA OLSAYDI
Ekran başında ya da statta maçı izleyenleri işin içine katacak dokunuşlar olsaydı, birkaç bakan ve parti lideri gördüğümüz bir maçta, iki topluluğun liderlerini da görebilseydik, verilen tüm iletiler daha gür çıkmaz mıydı? Çıkardı şüphesiz. Ancak ne diyelim? Bu daha başlangıç, uğraşa devam.
Hürriyet