Türkiye’nin Arabası Teşebbüs Kümesi (TOGG) Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, “Biz 200’e yakın bizimle ilgili start-up’ı inceledik. 150’den ziyadesiyle görüştük ve bunların içerisinden birinci etapta 50 kadarını bizimle ilgili olarak karşılıklı bedel yaratabileceğimiz partner olarak belirledik ve onların kıymetli bir kısmıyla da görüşmelerimize başladık.” dedi.
Karakaş, online olarak gerçekleştirilen İstanbul Tech Week 2020 aktifliği kapsamında düzenlenen “Türkiye’nin Otomotiv Yolculuğu” bahisli panelde yaptığı konuşmada, mobilite kavramını ve TOGG’un mobilite vizyonunu kıymetlendirdi.
Mobilite denilince otomatik olarak da bir dönüşümün altının çizilmesi gerektiğine işaret eden Karakaş, artık dünyada hareketlilik yahut A noktasından B noktasına gitme biçiminin hem içerik hem de metot olarak değiştiğini lisana getirdi.
Karakaş, “Bizim vizyonumuzun çerçevesi, her şeyden evvel bir araba şirketi olmak değil, arabadan fazlası için yola çıktık diyoruz ve o mobilite ekosisteminin çerçevesini tanımlayıp çekirdeğini oluşturmaktır. Bunu tek başımıza da yapamayacağımızı biliyoruz. Münasebetiyle bizim seyahatimiz bu çerçevede gelişiyor.” diye konuştu.
“İhtiyaç duyduğumuz partnerlerimizi de tasarlamaya devam ediyoruz”
Mobilite ekosistemi içerisinde start-up’larla ilgili bakış açısının külliyen değişmesi gerektiğini lisana getiren Karakaş, “Bizim bir arada çalıştığımız start-up’larımız da bizim için bir OEM kadar kıymetli, onlar kadar yaratıcı, onlar kadar fikir üreten, kıymet üreten bir yapıdalar. Münasebetiyle olaya bu biçimde başladığımızda onlarla çalışma biçimi de biraz daha farklı oluyor. Birebir göğüs hizasında bir partner olarak start-uplarla iş yapmaya başladığınız vakit olayın boyutu biraz daha farklı oluyor.” dedi.
Karakaş, 27 Aralık 2019’da üretilecek olan arabası lanse ederken sembolik olarak 3 farklı alandan 3 farklı start-up’ı tanıtarak başladıklarını anımsattı.
Türkiye’deki start-up’ların hepsiyle çalışmalarının mümkün olmadığını lakin bu bahse büyük ehemmiyet verdiklerini belirten Karakaş, şunları kaydetti:
“Biz 200’e yakın bizimle ilgili start-up’ı inceledik. 150’den ziyadesiyle görüştük ve bunların içerisinden birinci etapta 50 kadarını bizimle ilgili olarak karşılıklı kıymet yaratabileceğimiz partner olarak belirledik ve onların değerli bir kısmıyla da görüşmelerimize başladık. Yani biz daha arabamızın o mekanik aksamlarını tasarladığımız üzere tıpkı formda mobilite ekosistemi etrafında oluşacak olan yeni iş modelleri için muhtaçlık duyduğumuz partnerlerimizi de tasarlamaya devam ediyoruz.”
“Ülkemizin değil, Avrupa’nın en pak tesisini kuruyoruz”
Öte yandan TOGG CEO’su Karakaş, panelin akabinde kimi iştirakçilerin sorularını da yazılı olarak yanıtladı.
Sürdürebilir gereç konusunda bir maksatları olup olmadığı tarafındaki soruyu yanıtlayan Karakaş, “Var, ülkemizin değil, Avrupa’nın en pak tesisini kuruyoruz, batarya partnerimiz tekrar kullanım ve geri dönüşüm konusunda şu ana kadar tek tahlil sunabilen oyuncu. Ayrıyeten zeytin çekirdeğinin kullanımından başlayarak birçok mevzuda (start-up’lar dahil) çalışıyoruz.” biçiminde karşılık verdi.
Karakaş, elektrikli araçlardaki bataryaların ömrünü tamamladıktan sonra ikincil ömrü konusunda planları olup olmadığı istikametindeki soruya ait ise şunları kaydetti:
“Planlıyoruz, bataryalar 8 sene arabada kullandıktan sonra ikinci hayatlarında güç depolama emelli olarak kullanılacak. Ayrıyeten batarya ortağımız batarya geri dönüşüm konusunda dünyada başkan pozisyonda ve bizim de bu teknoloji ve iş modeline erişimimiz olacak.”
“Değişmeyenlerin bu kesimde artık kalması çok mümkün değil”
Farplas Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Burhanoğlu ise paneldeki konuşmasında, dünyadaki büyük dijitalleşme trendinin otomotivin üzerinde yeni ve çok kıymetli değişimler getirdiğini lisana getirdi.
Bu değişimlerin daha evvelkilerin çok üzerinde olduğunu vurgulayan Burhanoğlu, “Bunu bizim şu andaki kabiliyetimizin karşılaması mümkün değil. O yüzden çok önemli bir değişim gerekiyor yan sanayi içerisinde. Değişmeyenlerin bu bölümde artık kalması çok mümkün değil. Zira olay artık aslında otomotivin dışına çıkmış durumda. Ve sizin kesinlikle birileriyle iş birliği yapıp farklı alanlarda yer almanız gerekiyor ki bu ilişkili dünya içerisinde devam edebilesiniz.” diye konuştu.
Bu dönüşümde start-up’ların değerine dikkati çeken Burhanoğlu, start-up’ların büyük şirketlere kıyasla daha çevik ve daha güçlü hareket kabiliyetine sahip olduğunu söyledi.
“Elektrikli araçlarda batarya soğutma sıvısı üzerine çalışıyoruz”
Castrol Türkiye Ukrayna ve Orta Asya Yöneticisi Aslı Uzman Karagül de, “Yeni kuşak mobilite denince hem elektrikli hem de otonom araçlar akla geliyor. Bu araçlar önümüzdeki on yılda ve daha sonra da hızlanarak 2050 yılında bizi çok daha farklı bir araç kullanım alışkanlığı ve araç teknolojisine hakikat götürüyor olacak. Ve bunun içerisinde teknolojinin gelişimi kadar temelinde tüm toplumda gördüğümüz iklim ve etraf duyarlığının artması da kritik bir etken.” değerlendirmesinde bulundu.
Castrol olarak BP Kümesi’nin bir modülü olduklarını lisana getiren Karagül, küresel stratejileri kapsamında yeni jenerasyon mobilitenin kritik bir yeri olduğunu ve bu alanın partnerliklerle büyüdüğünü lisana getirdi.
Tam elektrikli araçlarda motor yağı kullanılmayacağını lakin bunun yerine batarya soğutma sıvısı kullanılacağını lisana getiren Karagül, bu kapsamda kendi sıvılarını geliştirmeye uzun mühlet evvel başladıklarını ve bu alanda çalıştıklarını kelamlarına ekledi.
Hürriyet
