Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un liderleri tarihi bir buluşma gerçekleştirdi. Galatasaray Lideri Burak Elmas, Fenerbahçe Lideri Ali Koç, Beşiktaş Lideri Ahmet Işık Çebi ve Trabzonspor Lideri Ahmet Ağaoğlu, Habertürk canlı yayınında yöneltilen soruları yanıtladı. 

İşte liderlerin açıklamalarının tamamı;

AHMET IŞIK ÇEBİ: Sporun kardeşlik ve birleştirici özelliğinden hepimizin faydalanması gerektiğini tüm liderler olarak kabul ediyoruz lakin dışarıda negatif bir algı var. Pandemi kurallarına karşın bizlerin bir ortaya gelebileceğini kamuoyuna göstermek istedik. Biz ne kadar barışık olursak toplumun huzuru ve barışı için yarar sağlayacak diye düşündük. Bu fikri ortaya atanlar oldu, biz de destekledik ve buradayız. Özetle durum şu, alandaki rekabet dışında hepimiz dostuz, ağabey ve kardeşiz. Ben o denli iddia ediyorum ki kendi topluluklarımıza da ileti vermiş olacağız.

Hepimizin ortak hali şu; herkesin bir sorunu olabilir. Lakin tek bir kadronun sorunu varsa öteki arkadaşlarımızın da bu sorunu kendi sorunu üzere algıladığını biliyoruz. Bu hoş bir şey. Biz haklarımızı aramak, meselelerimizi çözmek için gayret veriyoruz. Bu bir arbede üzere algılanıyor. Medyaya birtakım şeyler olmadığı üzere yansıyor ve bu vakit zaman bizi üzüyor. Kimi istihbaratları hakikat yapmıyorlar ve bu da sorun yaratıyor.

ALİ KOÇ: Sıkıntılarımız tıpkı. Saha dışında ortak hareket etmeliyiz, yapan olmalıyız. Bu bir ortaya gelişi yaptığımız için çok memnunum. Bu toplantı bir çok toplantının başı olur inşallah. Tahlilleri ve teklifleri başarılı biçimde inşallah hayata geçiririz.

BURAK ELMAS: 4 lider olarak bir sayıya dayandıracaksak yüzde 78 Pasolig’in temsilcileri burada. Birebir sıkıntıları yaşadığımız bir gerçek. Kimi sorunları halletmezsek kaos dönemine başlayacağız. Tahlilin kaçınılmaz olduğu konusunda hemfikiriz. Alanda rekabet edelim, fakat saha dışında bunları çözebilelim. Liderlerimiz çok açık fikirlilikle bu masaya oturdu. Ben bu görüşmeyi çok önemsiyorum. Türkiye için futbol çok değerli. Türk futbolunun kıymetini artırarak görüşmeyi umuyorum.

AHMET AĞAOĞLU: Ülke futbolunun yüzde 78’ini temsil eden bizlersek problemlerin sorumlusunun da yüzde 78’i biziz demektir. Alanda rakibiz, rekabetin fair-play çerçevesinde olması gerektiğini düşünürsek saha dışında o fair-playe oyuncularımızla da birlikte sorumluyuz. Dünden bugüne devam eden bir sorun bu. Şayet paydaşlar 4 büyük kulüpse sorumlular da biziz. 30 yıldan fazla futbolun içindeyim lakin bizler Burak liderimiz ortamıza yeni katıldı fakat haftada 2 kere konuşuyoruz Kulüpler Birliği’nde. Kamuoyuna yansıtamadık fakat bu yayında konuşacağız.

“SORUN ÇÖZÜLENE KADAR 40 DEĞİL, 400 KEZ ÇALACAĞIZ TFF’NİN KAPISINI”

AHMET PARILTI ÇEBİ: A kulübü için gerekli olan B-C için gerekli değilse, biz bunları destekliyoruz dedik. Tüm liderlerimiz bu türlü düşünüyor. 3’ünün değil benim sıkıntım varsa hepimiz bu sorunu kabul ediyoruz. Ne olursa olsun bizler beraberiz. Bizim problemimiz bakanlık tarafında, TFF tarafında her yerde olabilir. Bizim TFF tarafında istediğimiz taleplerimiz, bu mevzularda ısrarlı olmamız bizim o kuruma saygısızlık içerisinde olduğumuz biçiminde değerlendirilmemeli. Bunu  lisana getirmenin saygısızlık tarafı yok. O kapıyı 40 kez çalabiliriz. Bunun arbede olarak isimlendirilmesi hakikat değil. Bizim konuştuğumuz şeyler medyaya yansısa aslında sorun yok, yansımayınca yanlış yansıyor. Birtakım istihbaratları yanlış yansıtıyorlar. Konseylerin bağımsız olması, yayın ihalesi 5 sene evvel yapılmış olmasına karşın 2 birinci yılı tamam lakin 2 yıldır sağlıklı biçimde yürümeyen, kulüp gelirlerinin erozyona uğradığını görüyoruz.  Bir biçimde bahisleri çözmeye çalışıyorlar lakin yapılan çalışmalar kayıplar noktasında hudutu geçince bizler ıstırap yaşıyoruz. Sayının düşmesi konuşuldu pandemi nedeniyle, 2 sene esasen sıkıntısız yürümüştü, sonra pandemi nedeniyle ortaya konan tablo bizi yoruyor. Yayıncı kuruluşu biz ziyan görürken muhafazaya çalışmak bizi yoruyor. Bizim itirazda bulunup kapı çalmamız doğal süreç. Biz indirimi düşünmüyoruz demiştim Kulüpler Birliği Lideriyken. Yayıncı kuruluş bakanlık yahut TFF ile birlikte bize takviye olsaydı. Bize bir para versinler, sonra bize bilet satışlarından sonra kolaylık sağlarsınız dedik fakat olmadı. Bizim meselelerimize karşılık geliyor onda sorun yok. Karşılıklar geliyor lakin istediğimiz üzere gelmiyor. Onların bu pozisyonda çok suçlayıcı konuşmak gerçek değil. Yayıncı kuruluşun yaptığı çok hakikat olmuyor sorunu bizler yaşıyoruz. Bu sayılar bizi çok zorluyor. 40 değil 400 kez çalacağız çözülene kadar.

ALİ KOÇ: Sanayiyi büyütmek, kulüplerin gereksinimlerini karşılamak, milletlerarası rekabeti sağlıklı hale getirmek, mali olarak herkesi istikrarda tutabilmek TFF’nin vazifesi. TFF sorunun özüne inmiyor, dolayısı ile tahlil üretmiyor. Aldıkları kararlarda çoklukla görüş ayrılıkları olduğu vakit kendi vicdanlarında bu kararları yasallaştırmaya çalışıyorlar. TFF’nin bize kulak vermesi gerekirken TFF’nin Mali Genel Heyeti’ne bir -çok kulüp katılmadı en son. Gelin konuşalım demek tarafına böl ve yönet durumuna gittiler. Orada fiziken bulunan 19 kulüp olmasına karşın, devlete baş kaldırmaya kadar giden argümanlara aracı olmaları ile birlikte, aşikâr gazetecilerle bunları aktarmaya çalıştılar.

YAYINCI KURULUŞUN TEKLİFİ: 2 MİLYAR!

Son 4 dönemde en büyük 5 ligin gelirleri artarken bizimki inmiş. Biz neden her dönem düşüşü görmek zorundayız. İhale 5 dönem evvel yapılmış. Son yıllarda çok güç durumlar kur sabitlemeleri vs. diyerek sayı küçülüyor. Bu sayı 2017’de 468 milyona iniyor, sonra 416 milyona, sonra 388 milyon dolara, geçen dönem 337 milyon dolara iniyor. Hiç 500 milyon hiç olmuyor. 5 senede toplam 564 milyon dolar. Bize bu senede yaptıkları teklif 2 milyar TL. Bu sayısı baz alırsak 679 milyon dolar oluyor, bu dönem da tıpkı formda kalacağını düşünürsek. Bu hangi nedenlerle oluyor?

Kaideler uymadığı için bizim hareket alanımız çok daralıyor. Bizimle tıpkı kanıda olmasını düşündüğümüz TFF, yayıncı kuruluştan daha fazla yayıncı kuruluşu savunuyor. Nedenini oralara götürürsek farklı şeyler çıkar ortaya, ihaleye fesat karıştırmaya kadar sarfiyat fakat o denli düşünmüyoruz. Daha pandemi gelmeden başladı. Biz başımıza geleni bildiğimiz için 1 seferlik olsun dedik, seneye eski kaidelerle başlayalım dedik düşündüğümüz üzere de oldu ve gelirimiz her sene indi.

“TFF MASAYA YUMRUĞUNU VURSA…”

3 sene önce Kulüpler Birliği’ne gelindi ortaya girildi. Kasımpaşa ve Galatasaray imzalamadı. Biz koşullu olarak imzaladık. Bilgi alışverişi yapılması bizim bu karara ortak olduğumuzu göstermez. Pandemi yayıncı kuruluş için var, bizim için de var. Euro mecnun üzere artıyor. Dolar yüzde 129, dolar da yüzde 150 artmış. Pandeminin verdiği tesirler var. Bilet, loca satamıyoruz. Yayıncı kuruluş pastayı her geçen gün daraltıyor, geçen dönem 21 ekibe bölünmüş oldu. Siz yayıncı kuruluşu bu kadar savunurken Ankara’ya gidip onlarla yaptığınız görüşmeleri anlattınız mı. Yapsaydınız anlatırdınız muhtemelen. İşin ciddiyetsizliğini anlatmak için söyleyeyim, her sene birebir şeyi yapıyoruz, bıçak kemiğe dayanana kadar, önümüzdeki dönemin paralarının bir kısmı ödenmesi gerekiyor. Geçen sene dönem başlamadan sus bedeli üzere bir para aldık. Biz bunu ciddiyetten uzak olarak görüyoruz. TFF masaya yumruğunu vursaydı iş buralara gelmezdi.

“ARTIK SEYİRCİ DEĞİL, KAPTAN OLACAĞIZ”

BURAK ELMAS: Biz Türk futbolunun sahibiyiz, kulüpler olarak. Biz federasyonu, oyunu yönetmesi için seçiyoruz. Gelinen noktada federasyon bizi yönetiyor. Artık biz seyirci olmayacağız, kaptan olacağız. Bir garip, anlaşılamaz bir yayıncı kuruluş alakası var. Şartnameyi biz belirlemedik, biz zorlamadık.  Biz yayıncı kuruluşu zorla ihaleye sokmadık. Şayet bu ihaleye giriyorlarsa, bu bedeli ödemek zorundalar. Onlardan daha da güçlü değiliz kulüpler olarak. Neden biz onları yönetim edelim? Senelerce her sene başında indirim yapıldı. Biz her sene ihale yapıyor üzere her sene paraları indiriyoruz. Her sene ihale yapalım o vakit.

İkinci husus şuralar, Harika Lig’de heyetlerden mutlu olan kişi yok. Demek ki sistem çalışmıyor. Biz sistemi başındakileri değiştirerek yapmaya çalışıyoruz lakin olmuyor. Tahkim Şurası Disiplinin karalarının üstü bir konsey. Disiplin ve Tahkim konseyi liderleri birlikte kitap yazmışlar. Eski hakemlerimiz her hafta hakemlik topluluğunun içinin çürümüş olduğunu söylüyor. Biz değil, onlar anlatıyor. Bu türlü giderse sorunları şahıslara zimmetleyip birbirimizle hengame etmeye devam edeceğiz. Tahlil, Tahkim ve Disiplin heyeti ile ilgili düzenleme istiyoruz. Birine verilen başkasına verilmemesi durumu olmayacak ve bunu biz teklif edeceğiz. MHK da çalışmıyor. Oyunu yöneten sistem çalışmayınca iş çalışmıyor. Kendi kararlarının ceza veren şurası, bunu düzenleyen kurum kendisi üst heyetinin atamasını yapıyor, bu olamaz.

“TFF KARAR VERMEK İÇİN BUGÜNKÜ AÇIKLAMALARIMIZI BEKLİYOR”

Bir oyuncumuzun transferi konusunda diğer bir kulüple davamız var. İtirazımızı yaptık ve sorunlu davranışlar konusunda görüşmemiz var. Avrupa çözdü lakin TFF’yi bekliyoruz. Avrupa kupasında oynatmamız gereken oyuncu konusunda bize müsaade vermedi. Neden, zira bu akşamki konuşmayı bekliyorlar. Galatasaray Spor kulübü bu yayında ne diyecek onu bekliyorlar. Bu vazifesi layığı ile yapmalarını bekliyoruz. Naklen yayından kesiyoruz lakin oyuncularınkinden de kesiyoruz diyen yok. Bankalarla yaptığımız muahede gereği, bankalarla yaptığımız mutabakatta vergilerden sonra ödemeler var. Vadeler birbirine uymuyor. Vergi artışı oldu, oyuncu vergilerini biz ödüyoruz. Ben kimsenin bunu düşürün dediğini duymadım. Madem biz kulüplerle birlikte çözeceksek o vakit TFF’nin vazifesi ne bunu tartışmak lazım.

Liderlerimizle yaptığımız görüşmede hepimizin sıkıntıları birebir. Bu kaideler altında devam edemeyeceğimiz konusunda hemfikiriz. Bizim niyetimiz üzüm yemek, bağcıyu dövmek değil. Şu anda üzüm yok, bağcı ortada dolaşıyor.

“KAPALI KAPILAR GERİSİNDE KONUŞULMASIN”

Oyun eski ilgisini kaybetmeye başladı. Pandemi öncesinden beri. En son Ulusal grubumuzun başarısı ortada, alanda muvaffakiyet yok. Kulüpler daima birbiriyle arbede ediyor. Oyuncularımıza, hocamıza verilen cezalara itiraz ediyoruz. Kulübünü savun, ceza al bu türlü devam sonra birebir şeyler tekrar başımıza geliyor. Sorunu çözmemelerinin bedeli gerilimin artması oluyor. Biz kendimiz hengame ediyoruz meseleler çözülmedikçe. Türkiye’yi de bu kadar germeye gerek yok. Yönetim ederek gidebileceğimiz yer kalmadı, ya çözeceğiz, ya çözeceğiz. Biz TFF ile yaptığımız toplantıyı zabıt olmadan yapmayacağız, Galatasaray olarak. Zira kapılar akabinde diğer, dışarıda öbür oluyor. Sayılar açık, borçlarımız muhakkak, herkes her şeyi biliyor o vakit. Kapalı kapılar gerisinde konuşulmasın diyoruz.

“HEM KURDAN HEM DE ENFLASYONDAN ETKİLENİYORUZ”

AHMET AĞAOĞLU: 4 büyük kulübün naklen yayından elde ettiği gelir %20-40 civarını temsil ederken, Anadolu kulüplerinde bu sayı %80-90 düzeyinde. Bizi bu kadar rahatsız eden bahis, Anadolu kulüplerini önemli çıkmaza sürüklüyor. Bu mevzuyu her toplantıda sık sık lisana getirdim. Kulüplerimiz özelinde profesyonel kadro harcamalarımızın %60-80’lik dilimi döviz cinsinden. Yayıncı kuruluşun bunu görmediğini görüyoruz. 

2018’de biz 3 puana 750 bin euro alıyorduk o zamanki kurla. Bugün 3 puana 190 bin euro civarı alıyoruz. O gelir 3’te 1 oranda eridi. Yabancı oyunculara, takım maliyeti açısından euro ödüyorsunuz. Yayıncı kuruluş enflasyondan etkilendim diyor, indirim istiyor. Kurdan etkilendim diyor, indirim istiyor. Pandemiden etkilendim diyor, indirim istiyor. Biz etkilenmiyor muyuz? Biz hem kurdan, hem de enflasyondan etkileniyoruz.

“YAYINCI KURULUŞ GELİRLERİ, BİZİ ÇOK RAHATSIZ EDİYOR”

Hem kurdan, hem enflasyondan biz etkileniyoruz. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Hala bunları konuşuyoruz bunlar genel problemimiz. Spor Toto gelirleri şöyle, neredeyse bütün ülke sporunu finanse eden bir kuruluş, 2005’ten beri yanılmıyorsam. Öteki federasyonların TFF haricinde 62 federasyonun en büyük gelir kaynağı Spor Toto. Yüzde 80-90’ını karşılıyor öteki federasyonların. Bir gelir var, naklen yayın geliri ile karşılaştırıyorsak bana nazaran devede kulak. Yayıncı kuruluştan gelmiyorsa oburu bir şey kalmıyor. İddaa gelirlerinde bir artış oldu ancak biz tıpkı oranda ödeme gerçekleştiriyoruz. İddaa gelirimiz 3 kat arttı ancak birebir oranda ödemeler de arttı. Yayıncı kuruluş gelirleri en fazla rahatsız eden husus.

Suralara gelince, meselelerin kaynağı biziz. Zira bu bugünün sorunu değil. MHK’dan şikayet ediyoruz fakat 1960’tan beri bu türlü. PFDK’nin yapısı yıllardır bu türlü. Bugün ortaya çıkmış değil. Bunu değiştirmek için efor harcanmadı. Bağımsız heyetler yerine bağımsız olsun lakin bana bağımlı olsun dedik ve sorun kronikleşti.

“FIFA’YA NAZARAN MİSYONU BIRAKMANIZ LAZIM”

TFF Statüsü değişiklik önerisi şöyle, lider tarafından teklif edilen maddeyi çıkarıp idare konseyi tarafından teklif edilen deniyor. Tahkim heyetiyle alakalı var, üyelerin belirlenmesinde UEFA ve FIFA kuralları temel alınır. Bunu yazdığın yerde gereğini yerine getirmek zorundasınız. FIFA ne diyor? Bizim heyetlerimize baktığımız vakit çelişen en az 3-4 maddeyi sayabiliriz. Tıpkı vakitte tıpkı adresi paylaşmaları da FIFA kurallarında olmaması gerektiği yazıyor. FIFA’ya nazaran misyonu bırakmanız lazım.

“MOTORDA ARIZA VAR, SİZ MOTORU DEĞİŞTİRİYORSUNUZ”

Bağımsız şuralar yerine bağımsız olsun fakat bana bağımlı olsun dedik ve sorun kronikleşti. 3 senede 4 sefer MHK lideri değişti. Tartışmalar bitmedi. Zira arıza motorda, siz lastik değiştiriyorsunuz. Premier Lig’de hakem eleştiriliyor, sistem değil. La Liga’da algoritmik yapay zeka bir sonraki maçın hakemini belirliyor.

“KULÜPLERE DÜŞMAN MISINIZ DİYE SORMAK İSTİYORUZ”

AHMET PARILTI ÇEBİ: UÇK’yı ekleyebilirim oraya, cezalarımızı onlar kesiyor. Hakkaniyet indirimi diye bir şey var, pandemiden sonra o da ortaya çıktı. UÇK’dan olduğu üzere kazanıyorlar gidiyorlar artık. Dışarıdaki özel mahkemelerde UÇK kararlarını tartışmaya açıyoruz. Kulüplere düşman mısınız diye sormak istiyoruz. Kulüpler ortada olmayınca hangi hoca futbolcu para kazanabilecek. Biz yurtdışında açtığımız davaları kaybediyoruz artık. Karşılıklı muahede dedik lakin her şey kıssa. Davayı açıyor, parayı alıp gidiyor. Kulüplerin hepsi dışarıda davalarda perişan vaziyetteler. Pandemi periyoduyla de alakası yok. Şampiyonlar Ligi’nden yüzde 15 düşüreceğiz diyorlar. Kardeş bu kararı veriyorsun fakat futbolcu davasında neden o cezayı veriyorsun.

“BU SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ, DİĞER TALİHİMİZ YOK”

BURAK ELMAS: Biz bir irade koyuyoruz bugün ortaya. İnşallah da başarılı olacağız. Trabzon’un, Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın hakkı, kimin için olursa olsun göz yummamamız lazım. Düzeltmek için teklif yapan kulüpler değil değişmesi için baskı yapan kulüpler olacağız. TFF’den MHK’ya kadar tozlu raflardan o çalışmalar çıkacak ve biz bu sistemi değiştireceğiz diğer bahtımız yok.

“YABANCI KURALIYLA YERLİ OYUNCULAR 3 MİLYONU 6 MİLYON YAPIYORLAR”

AHMET IŞIK ÇEBİ: Yabancı sayısında birtakım kulüpler altyapıları iyi olduğu için hudutta zorlanmayabilir. Türk futbolcularımızın fiyatları neredeyse 2-3’e katlandı yabancı kuralında. Bu bize ziyan vermeye başladı. Ayıp ve yanlış oluyor diye bir hal yok. TFF’nin yerinde olsam, 5 sene altyapı için imkanlarınızı veriyorum, 5 sene sonra da atıyorum 6 yabancıyla oynayın demelisin. Bir günde düşürün bunu derseniz beni rekabet edemeyecek duruma getiriyorsun. Ben de istiyorum, orada Türk çocuklarımız olsun istiyorum lakin Türk çocuklarımız karar çıktıktan sonra 3 milyonu 6 milyon yapıyor. 10 yerliniz varsa, ben alamıyorsam daha yetişmemiş oyuncu alıp maç yahut şampiyonluğu kaybetmiş olacaksınız. TFF bunu yapmadan evvel biz bir kaynak bulacak. Bakanlıkla, hükümetle vs. Ulusal kadroya yerli oyuncu bulamıyoruz dendi, yabancı kuralı olmadığı için. Yurtdışında oynuyor çocuklar mecbur kalıyor, gidiyor Juventus’ta ucuza oynuyor. Hudut olunca burada yüksek fiyata oynuyorlar. Nereden bulurlar bilmiyorum, kendi Ulusal grubu için kaynak bulmak istiyorlarsa bunu kulüplerden çıkarmamalılar.

“YABANCI KURALI, KULÜPLERİN YÖNETİMİNE KARŞIN ALINDI”

BURAK ELMAS: Yabancı sonu konusunda tüm Muhteşem Lig kulüpleri mutabık. Bu deklarasyon yapıldı, kulüplerin iradesine karşın samimiyetsiz alındı. Bence son yılların en iyi Ulusal kadrolarından biri olan kadromuz ve hocamız başarısız olursa bu kulüplerden çıkarılamaz. Yabancı gruplarda Avrupa’da oynayan oyuncularımız nedeniyle bu kadar uygunlar. Dışarıda çok iyi gruplarda oynuyorlar. Ulusal marş okunmuyormuş deniyor. Etiyopyalı atlet Ulusal grup formasıyla başarılı olunca herkes keyifli lakin bizde ulusal marş okunmuyor. Bizde ferdî saçma sapan nedenlerle alınan kararlar var. TFF büyük abi, biz bilmiyoruz, işi bilen biziz ortak karar varsa o yapılmalı.

ALİ KOÇ: Devletimiz ve Bankalar Birliği kronik hale gelmiş, yönetilmesi güç durumda olan mali yapılarımızda nefes almamızı sağladılar fakat biz evvel 400 milyon lira faiz ödeyeceğiz. Buradaki en büyük unsuz iddaa gelirleri. Spor Bakanlığımız yanlışsız işler yaparak yasa dışı bahis konusunda önemli işler yapıldı. Oranları düzelttiler, canlı bahis geldi ve bir anda yasal bahse ilgi epey arttı. Artan ilgiden sonra kulüpler ne almış, 2013’te 266 milyon lira almış, 140 milyon dolarmış o devir. 2020’de varsayımı 320 milyon lira almışız dolar olarak 46 milyona düşmüş. Yüzde 4,5’tan binde 4,5’ta tutulmuş. Biz diyoruz ki yüzde 4,5’ta tutun, kaynaktan kesin, anaparadan kesin. Bu pek gerçekçi bir tahlil. Bizim bir çok bahiste tekliflerimiz de var. Bu teklifleri yeni yeni söylemeye başladık. İnanıyorum ki yanlışsız oluşumlarla bunu hayata geçirebiliriz.

“YABANCI OYUNCUYA SAYI OLARAK BAKMAK HATA”

ALİ KOÇ: Keyfi uygulamalar, bizi işine gelince görüp, işine gelmeyince görmemek. Bundan kısa bir müddet evvel Kulüpler Birliği Lideri ile TFF’ya çağırıldık. Ana konusu yabancı kuralıydı. Artsın, kademeli olsun vs. konuştuk. Bana soruldu, birtakım kulüplerimizin badiresi var, benim işime gelebilir ancak pandemi nedeniyle de elden oyuncu çıkarmak sıkıntı. Sırtımız duvara dayanmış bir biçimde oyuncularla görüşmek durumunda kalmayalım. Biz ortamızda çalışma kümesi kuralım, devre ortasında konuşalım. 3 sene sonrasında nasıl olacağına bakıp kamuoyuna açıklayalım dedik. Bu işe yalnızca sayıyla bakmak çok yanılgı. Türkiye net ihracatçı ölçüsü, sattığımız aldığımızdan fazla olana kadar ezalar devam edecek. Öz kaynakları yükseltmek, ucuza oyuncu oynatmak. Bunlar olmadan bunu yapmak mümkün değil.

“YABANCI FUTBOLCULARA KRİTER GETİRELİM”

ALİ KOÇ: En az yabancı oynatanlardan bizi bizmişiz. Ulusal kadroya çok oyuncu veren ekipler ödüllendirilsin dedik. Yabancı oyuncu çöplüğü haline geldik. Ben olsam 30’u geçen oyuncuya müsaade vermem. Biz diğer kriterler getirelim mesela. Türkiye’nin bu meselesinin çözülmesi için 10 yıllık devlet politası gösterilmesi lazım. Tüm paydaşlar bunu çalışıp yapabilir. Biz 2 alanla altyapıyı götürüyoruz. A Ekip, altyapı öbür ilçede yapıyoruz. Biz yer istiyoruz mesela daima. Biri diğer öbür başka semtte olmaması lazım. Bunun üzere çok bahis var. Toplantıya dönersek, biz bunu 1 sene daha öteleyeceğiz, sonra 3 yıllık çalışmayı yapacağız dedik ve biz bu türlü ayrıldık. Ekip sayısı da çıkarken ekip sayısı konusu oldu. Birisi 18 daha iyi, birisi 20 daha iyi olur vs. Biz bunları konuşmamışız üzere sonra yabancı kuralı, 18 ekibe inme kuralını söylediler haberimiz yok. Rezerv lig konusunda çalışma yapılsın dedik, bununla ilgili çalışmalar yapılsın dedik. Daima kapalı kapılar gerisinde yapılıyor. Şeffaflık olmalı.

Bunu biraz kurcaladığımız vakit devlet büyüklerimiz adres gösteriliyor. Hala geçen dönemin yayıncı kuruluş ödemesi ne kadar olması söyleniyor. Biz kulüpler olarak önerilen sayıları kabul etmiyoruz diyor. Sayın lider dedi ki en sonunda ben düşürmeyi yapacağım şu tarihe kadar devlet büyüklerimiz o denli istiyor. Herhalde devlet büyüklerimizin daha kıymetli işleri var herhalde bunları tartışana kadar.

MAÇA ÇIKMAMA İHTARI: EN MAKÛS PUAN SİLERLER

ALİ KOÇ: Federasyonun bugünkü açıklamasında istatistikler verilmiş, çalışılmış falan. Siz buna karar verdiyseniz biz neden muhabbetini yapıyoruz. Karar verdik dersiniz biz de kabullenmeye çalışırız. Dönem ortasında kimi kulüplerimizin de tamam dediği formda yabancı sayısı 14’ten 16’ya çıktı. Pekala siz bize dediniz mi dönem sonu yeniden değişecek, ona nazaran sözleşme yapın diye? Artık kâfi, bıçak kemiğe dayandı.

Kulüpler Birliği olarak bir irade koyduğunuzda bunu yapmanız çok kolay. Nasıl protesto olmuştu maçların birinci dakikasında hiçbirimiz oynamadık. Onu da haklı bularak, yayıncı kuruluşu haklı bulan argüman olarak gösteriyorlar. Kulüpler Birliği anlaşırsa maça çıkmama konusunda UEFA-FIFA bir şey yapamaz. En fazla 3 puan silerler o kadar. TFF’nin bir yöneticisi bir yöneticisi birtakım kulüpleri arayıp niçin Ali Koç’un suyundan gidiyorsunuz deme cüreti gösteriyor. Bir Ali Koç antipatisi de var, olsun devam etsin. Biz iradeyi koyarsak yapabiliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nin futbol sanayisinde çok büyük bir itimat sorunu var.

“TFF YAYIN HAKKINI PAZARLAYAMADI”

BURAK ELMAS: Harika Lig’de 10 yıl evvel 1 dönemde tescil edilen oyuncu sayısı 356 olmuştur 10 kat artarak. Yalnızca İngiltere ve İtalya’da yabancı sayısı Türkiye’nin üzerindedir. EURO 2020’de final oynayan ülkeler bu ikisi. Demek ki muvaffakiyet için hududa gerek yok. Bunu kendileri söylemişler. Yayın ihalesinde satılan kulüplerimizin hakkı, bu hakkı pazarlaması için yetkilendirilen TFF bunu beceremedi. Sonuç şu, haklarımızı pazarlayamayan, bu hakkın kıymetini düşüren bir aracıya ben bu hakkı vermek istemem. Bu hakkı bizim kendimiz satmamız lazım. Bir kaç kriter var. Futbolda verilen kararlar adil mi, kıymetlerimiz artmış mı, Ulusal kadromuz başarılı mı? Bunları kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

“ONLARIN DEĞİL, BİZİM TEKLİFLERİMİZ ÜZERİNDEN KONUŞULACAK”

TFF Genel Kurul’da yapmayı planladığı değişiklikler elimize ulaştı. Tahkim ve Disiplin konseylerindeki bağımsızlık anlayışlarını görmemiz bizim ne kadar farklı fikirler üzerinde olduğumuzu gösterdi. Aslında bizim ağzımıza bir parmak bal çalmak için planlanmış olduğunu gördük. Onların değil, bizim tekliflerimiz üzerinden konuşulacak. Bizim tekliflerimize onlar yorum getirerek hareket planlarını yaparak bize karşı iyi niyetlerini gösterecekler bir kez. Sistemsizlik sisteminden besleniyoruz. Şahısların bir çok bireyle sorunları var. TFF’nin bizim hocamız Fatih Terim’le sorunu olduğunu zati verilen cezalarla ilgili gördük. Ali Koç liderim da kendisine karşı bu türlü bir tavır olduğunu söyledi. Sistemler kurmazsanız insanlardan bağımsız bir yere gidemezsiniz. Şahsî sevgi ve sevgisizlikle beslenen bir durumla Türk futbolu yönetiliyor”

Biz en uç tedbiri alabileceğimizi söyledik. TFF olarak bizi çağır, sıkıntıları belirleyelim, hareketleri belirleyelim ve planlayalım. Bizim arkadaşlarımızı da TFF’ye yardımcı olması için gönderip çözelim ancak o denli bir irade yok. Karşımıza gelen bir garip metin var. Bizim istediklerimizin çözülmesi konusunda yapılması gerekenler var.

“DEVLET YATIRIM YAPIYOR, TFF GEREKENİ YAPMIYOR”

BURAK ELMAS: Birinci somut plan çalışma isteği göstermek. Onların da bir zorluk durumu olabilir. Bir ekip kanun değişikliği yapmak lazım mesela bir vakte gereksinimleri var mesela, bunları makul görebiliriz onda sorun yok. Yaptırımlar bizi durdursaydı aslında durdururdu. Tahkim hala ceza veriyor. Yapılması gereken hareketler, Devletimiz Türk futboluna yapılmamış yatırımlar yapıyor. Devletimiz yatırımı yapıyor, TFF gerekenleri yapmıyor. Kurum, yapılması gereken değişikliği güzelleştirmeyi yapamıyor. Delege etme alışkanlığı var, her şeyi devletten geldi diye delege ediyorlar. Ben buna inanmıyorum, Türk futbolunun yurt dışında başarılı olmasını engelleyecek bir talimat olduğunu sanmıyorum. Yapmak istemedikleri mevzuyu yukarıyı gösterme alışkanlığı var, ben burada iyi niyet görmüyorum.

Bunun yapılmış modelleri var. Premier Lig, La Liga’nın iyi taraflarını uygulayabiliriz. Birimize avantaj sağlayacak kuralları tek tek istemek değil, hakkaniyetsizlikleri ortadan kaldıracak bir iradeyi ortadan kaldırma fikri var. İsteklerimizi ortaya koyacağımızı hepimiz düşünüyoruz. Seçilerek geliyoruz, Türk futboluna bu hususta katkı yaparsak çok kıymetli bir işi yapmış olacağız.

“CEZA VERMEK İÇİN BİR YOLUNU BULURLAR BAŞKAN”

AHMET AĞAOĞLU: Bundan sonraki konuşmamı Kulüpler Birliği Lideri olarak yapacağım. Zira, Kulüpler Birliği TFF Tahkim Şurası tarafından yöntemden tanınmıyor. O yüzden istediğim üzere konuşabilirim ceza almam.

BURAK ELMAS: Belli olmaz bir yolunu bulurlar ceza vermek için lider.

AHMET IŞIK ÇEBİ: Temel, Dursun’a demiş ya ‘Sen beni tanımıyorsan, ben seni hiç tanımıyorum.’ diye, birebir o kıssa.

AHMET AĞAOĞLU: Maça çıksanız ne olur çıkmasanız ne olur? Futbolun gelişimi ile alakalı planları programları TFF üzerine alıyorsa ya işin gereğini yapmak zorunda, ya da altından kalkamıyorsa paydaşlarına paylaştırmak zorunda. Kulüpler Birliği olarak naklen yayın ihalesini biz yapalım, futbolun iktisadının içinde olalım derken öteki sorumlulukları bırakamayız. La Liga mesela, talimatları uyguluyor. Antrenör eğitimi, naklen yayın ihalesi İngiltere’de Premier Lig’in sorumluluğunda. Hakemler başka şirket, orada kimsenin yanılgı yapma talihi yok bile bile. Performans düşüklüğü yapma hakkı yok, olursa sistemin dışında kalıyor aslında. Federasyon içinde MHK düzenekleri var ancak algoritmanın dışına çıkmıyor. Biz bunu neden uygulayamayalım? Evraklarımızı hazırlayıp gerekli kurumlarımıza ve sonunda Bakanlar Konseyi’ne ve Cumhurbaşkanımıza biz bu bahisleri tüm çalışmaları yaptıktan sonra ileteceğiz. Bizim hedefimiz TFF’ye rakip olmak değil. TFF’nin üzerinden yüklenmek zorunda olmadığı ve altından kalkamadığı hususları alıp futbolun idaresini TFF’ye bırakmak ve öteki hususları biz alalım diyoruz.

“YABANCI HUDUDU OLMASIN İSTİYORUZ”

AHMET PARILTI ÇEBİ: Şampiyonlar Ligi’nde oynuyorum lakin limiti en düşük kadro biziz büyükler ortasında açık orta. Bunun çözüleceğini düşünüyorum. Yayın konusunda hukuken hakkımızı arıyoruz. TFF bizim ismimize yapması lazım, sallanıyor fakat umarım geçecektir. Benim Kulüpler Birliği’nin hali yabancı hududundaki konusun muhakkaktır. Altyapıyı geliştirerek yabancı kuralını ortaya koymaları lazım diye düşünüyorum.

Liyakat sorunu bir çok yerde var. Burada sorun kabul edip çözmek değerli. Liyakat sorunu nedir, bir kişi şayet o koltuğu hak ediyorsa orada olmalı diyoruz. Babadan oğula geçmesi kelam konusu olmaması lazım.

“MENAJER OYUNUNA GELMEYELİM”

AHMET IŞIK ÇEBİ: Bugünkü programın TFF ile problemlerimizi söylemek için katkı sağladı lakin birlik ve beraberliğimizin kamuoyu önünde görüldüğünü anlamak istiyoruz. Biz beraberiz diye taraftara gösteriyoruz. Siz itişip kakışmayın biz daima birlikteyiz diyoruz. Bir çok menajerin oyunlarına geliyoruz. Benden aldığına Ahmet beyefendiye 3 lira diyor, Burak beyefendiye gidiyor 4 diyor vs. Bu kulüplere ziyan veren menajerlere palavra dolanlarına alet olmamak ismine tüm hepimizin açık yürekli olmayı talep ediyorum. Ali Koç liderimle birebir formda devam ediyoruz. Burak Elmas liderimiz yeni, sanıyorum o da bu türlü durumlar olursa bizimle paylaşacaktır. Ahmet Ağaoğlu liderimle yaşamadık lakin onlarla da birebir halde bağlantı kurarız gerekirse. Ben birbirimizle haberleşerek fiyatların yükselmesini engelleyebiliriz. Kulüplerin gördüğü ziyanları bu türlü bir yolla da engelleyebiliriz. Biraz sarfiyatları de konuşmalıyız.

“PARAMIZ NEREYE HARCANIYOR, BİLMEK İSTİYORUZ”

ALİ KOÇ: Kulüpler sıkıntılarını çözmek için birlikte hareket ederek hukuksal bir yapıya en kısa müddette oluşmalıdır. Çok yüksek maliyetli çalışıyoruz. Biz, bizim paramızın nerelere harcandığını bilmek istiyoruz. Kulüpler Birliği’nden TFF idaresinde temsilen birileri de olmalı tahminen de ileride. İnanç sıkıntısının toplumsal tesirleri var artık. Birleştiren, yapan bir ortam oluşturalım fakat sizlerin bu yaklaşımıyla mümkün değil.

Hakemlik kurumundan şikayetçiyiz. Bir yere teknoloji gelirse beklenti artar mesela. Hakemlerin performansı düştü. Burada mümkün değil bunu beklemek. Hakem atamalarını 2 kişi yapıyor. Nasıl yapıyor mümkün değil. Bunu daha farklı formda heyetle yapın. Hakemi 3 kişi puanlasın diyoruz 1 kişi değil, sonra da onu açıklayın. Bakın bakalım nasıl düzeliyor. Yalnızca bunu koysalar, kuruma olan inanç artar. Atıyorum kurayla çekilsin hakemler diyoruz. Derbi maç mesela 15 hakem içerisinde 3-4 hakem varsa atın torbaya rastgele çekin. Bir deneyin ya! Bu hakemlerin, gözlemcilerin performansını artıracaktır. Bir adım öteye gideyim, iyi hakem performansına prim verin.

“BİZİM ORTAMIZDA HASIMLIK YOK”

ALİ KOÇ: “İnsanların yanlışsız bilgilendirilmesi kıymetli, artık o denli değil. Rütbeli gazeteciler var. Onlara bilgi gidiyor. Kâfi artık bıktık bu durumdan. Eminin kimi liderlere ayağınızı denk alın diye haber gidiyordur. TFF Lideri Nihat beyefendi de yayına çıksın lakin artık TRT Spor’a çıkar. Bizim ortamızda hasımlık yok. Bunları konuşabilecek kapasitedeyiz. TRT Spor’a çıkıp, evvelce hazırlanmış sorularla geçiştirmeyin. Bizimle inatlaşmayın, kısa vadede ziyanlarını görmüyorsunuz tahminen ancak uzun vadede göreceksiniz. Gelin herkesin önünde meselelerimizi tartışalım”

“DEVRİM YAPMA MECBURİYETİMİZ VAR”

BURAK ELMAS: TFF’ye karşı kulüpler canlı yayını değil bu. Türk futbolunda ihtilal yapma mecburiyetimiz var, seçeneğimiz değil. Bunun iradesini ortaya koyuyoruz. Birebir tarihi sorumluluk TFF’de de var. Mevcut TFF idaresi şayet tercih ederse bu ihtilalin öncüsü olabilir. Onlar istese de istemese de olacak. Gönül ister ki onların önderliğinde olsun.

Hakemler, cezaları daima tartışıyorduk. Rekabeti yalnızca alana indirmek istiyoruz. İyi olan kazansın diyoruz ya, o denli olsun istiyoruz. Yapılacak çok net, güç bir formül yok. TFF isterse çok daha süratli ilerleriz ve aydınlık günlere geliriz. Bu hengame değil, birlikte çalışıp değişim yapma uğraşı.

FFP kuralları 15-20 yıldır var. Bölümü denetlemediği için TFF, borçların katlanmasına müsaade verdiler. Bu da bir örnek, niçin çalışmadığına. Avrupa’ya giden kulüpler, biz de gittik ve UEFA ile mutabakat yaptık. Onlar bizi denetledi. TFF baştan beri bunu yapsaydı aslında büyüyerek buralara gelmezdi bu husus. Ben bu devri çok önemsiyorum. Türk futbolu ismine hepimiz gözü pek olmalıyız. Galatasaray geçen seneyi 2. bitirdi, 3 eleme oynayacağız. Beşiktaş şampiyon oldu direkt gidiyor lakin seneye o da olmayacak. Bunları düzeltmezsek bunların meyveleri de olmayacak ileride.

“TFF, TARİHİ BİR FIRSATI KAÇIRDI”

AHMET AĞAOĞLU: Bizim meselemiz şahıslarla değil sistemle. Sistemi düzelttiğimiz vakit yöneticiler kim olursa olsun TFF’de, UEFA ve FIFA talimatları doğrultusunda hareket edilirse onlar da çok rahat edecekler. KDK’nin tavsiye kararı geldiği vakit bu yapıyı değiştirmek için bir grup yönlendirmelerle karşı karşıya kalmış olabilir ancak eline tarihi bir fırsat geçti dedim. Ancak yanıt çok yeterliydi, biz zati özerkiz, bize kimse karışamaz. Bu kararlar AİHM’den döndü. Ceza veriyorsunuz, gerekçeli karar yok. Tarihi bir fırsattı bunu değerlendirmediler.

Sorun sistemde, sistemin değişmesi için futbolun bütün paydaşları ortak çalışma yapmak zorunda. Biz sorumluğu üzerimizden atmıyoruz. 35 seneye yakın yöneticiliğim var, birtakım şeylere sessiz kalmamız nedeniyle futbolun yöneticileri olarak hisse sahibiyiz. Çok yanlışlar yapıp bu noktaya geldik, bundan sonra yanlış yapma bahtımız yok.

Hürriyet