◊ Yılın hangi mevsimi daha romantik? İlkbahar mı, sonbahar mı?
– Sonbahar. Zira gerçek romantizm, bir gün kaybolacağını bildiğin hoşluğa tutkuyla bağlanmaktır.
◊ Vakit makinesini icat ettiniz. Nereye gidersiniz? Geçmişe mi, geleceğe mi?
– Geleceğe. Zira insan denen bu aptal çeşidin ne kadar daha yaşayacağını merak ediyorum.
◊ “Aşk Köpekliktir” diye kitabınız var. Pekala hayvanlardan… Kedi mi, köpek mi?
– Kedi. Zira kediler şahsiyetli hayvanlardır. Sizi severler lakin bir kesim yiyecek için yalakalık yapmazlar.
◊ Virüs günlerinde risk altında olmak mı, taşıyıcı olmak mı?
– Risk altında olmayı tercih ederim. İnsanlara ziyan vermek daha fecî geliyor.
◊ Sizde hangisi daha çok anksiyete yaratır? Geç kalmak mı, geç kalanı beklemek mi?
– Geç kalmak. Zira oburunu rahatsız etmek ya da üzmek, benim rahatsız olmamdan ve üzülmemden daha dehşetli.
◊ 60 yaşındasınız… Hangi periyot daha hoş? 20’ler mi, 50’ler mi?
– Sanırım 50’ler. Bir erkek 35 yaşında olgunlaşmaya başlıyor. Yani kendimi tam olarak 50’lerde bulduğumu söylersem abartı olmaz.
◊ Sizce hayata başlamak için hangisi daha avantajlı? Yoksul lakin hoş mi, güçlü lakin yakışıksız mi?
– Hoş doğmak. Zira hoşluk yoksa yaşamanın da bir manası yok.
YAŞANACAK TATİLLERİN
EN HOŞU GELECEKTEDİR
◊ Sizde hangisi daha gerçek?
Bir evvelki yazı delice özlemek mi, bir sonraki için sabırsızlanmak mı?
– Sabırsızlanmak. Zira yaşanacak tatillerin en hoşu gelecektedir.
◊ Bodrum âşığı olduğunuzu biliyoruz. Konutunuzun olduğu merkez mi, dostlarınızın olduğu Torba mı?
– Dostlarımın olduğu Torba. Tatil demek biraz da dostlarla vakit geçirmek demek.
◊ En iyi tekne kiminkidir? Kendinizinki mi, arkadaşınızınki mı?
– Aslında teknelerle pek aram yok. Fakat olacaksa kendi teknem olsun isterim. Diğerinin eşyasını kullanmayı sevmem.
Hele cümbüş için hiç!
◊ Hangisi iç gıcıklar? Göz kırpmak mı, göz kaçırmak mı?
– Göz kaçırmak. Zira çok daha güçlü bir hissin dışavurumudur.
◊ Beyaz palavra ne vakit beğenilen görülebilir? Severken mi, sevilirken mi?
– Sevdiğim vakit. Zira aşk dünyanın en iyi mazeretidir.
◊ Hangisini tercih edersiniz/edegeldiniz?
Tek başınıza ağlamak mı, birinin omuzunda ağlamak mı?
– Tek başıma ağlamak. İnsan kendi yarasını en iyi kendisi sarar.

Beyoğlu’nda abi olmak
kardeş olmaktan daha zordur

◊ Kütüphane yanıyor. Hangi seksiyonu kurtarırsınız? Fransız edebiyatı mı, Rus edebiyatı mı?
– Rus edebiyatını. Zira Tolstoy ve Dostoyevski var.
◊ İkisi hakkında da yazıp çizdiniz. Kafka mı, Dostoyevski mi?
– Dostoyevski. Zira Dostoyevski, insan ruhunu büyük bir cüretle anlatan müelliflerden biridir. Kafka ise tersine imgelerle, metaforlarla…
◊ Hangisi daha çok çekti? Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?

– Elbette Külkedisi. İnsanı kendi yaşıtlarının aşağılamasından daha fecî bir şey yoktur.
◊ Şöyle birkaç saat baş dinlemek istediniz. Âlâ bir roman mı, hoş bir sinema mi?
– Roman. Zira roman demokratiktir. Sinemada hepimiz, direktörün gösterdikleriyle yetinmek zorundayız. Karakterin kim olacağına o karar verir, giysileri, yerleri o seçer…
◊ Polisiye muharriri olarak, sizce hangi karakter daha zordur? Katil olmak mı, maktul olmak mı?
– Katil olmak. Maktul olmak pasif bir durumdur. Biri sizi öldürür ve süreç biter. Lakin öldürmek için ruhsal ve bedensel efor gerekir. Üstelik vicdan azabı diye bir bela hiç bırakmaz yakanızı.
◊ O devirde gazeteci olsaydınız… Orient Express mi, Pera Palas Oteli mi?
– Orient Express. Zira bir yerde kapalı kalmaktansa seyahat etmeyi daha çok severim.
◊ “Beyoğlu’nun En Hoş Abisi” diye kitabınız var. Beyoğlu’nda hangisi inançlıdır? Abi olmak mı, kardeş olmak mı?
– Kardeş olmak. Zira birileri sizi korur. Abi olursanız koruyacağınız insan sayısı artar. Beyoğlu’nda bu kadar insanı korumak sıkıntı iştir.
◊ Sofrada hangisiyle daha lezzetli tartışılır? Dan Brown mu, Grangé mi?
– Grangé. Hatta TÜYAP Kitap Fuarı’nda birlikte panel yapmıştık kendisiyle…

Sezen Aksu ile düet yapmak isterdim

◊ Birincisinde 96 bin, ikincisinde 791 bin takipçiniz var… Instagram mı, Twitter mı?
– Instagram. Zira daha az saldırganlık var. Twitter’daki üslup çok yakışıksız. Herkes için söyleyemem fakat kimi ruh sıhhati bozuk beşerler kendi mutsuzluklarını yayma çabası içinde.
◊ İstanbul’un… Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?
– Avrupa yakası. Zira Beyoğlu orada. Ve benim yazıhanem de Beyoğlu’nda.
◊ Hangisi daha güç? Kışın üşümek mi, yazın sıcaklamak mı?
– Yazın sıcaklamak. Zira üşümek bunaltmaz ancak sıcak, insanı canından bezdirir.
◊ Biraz yoldan çıkmak istediniz… Mantı mı, iskender mi?
– İskender. Zira bir Antepli, eninde sonunda eti tercih eder.
◊ Çok hoş müzik söylüyorsunuz… Kiminle düet yapmak isterdiniz? Ajda mı, Sezen mi?
– Sezen Aksu’yla. Zira Sezen benim neslimin en hoş müziklerini yapan sanatçı. Onun müziklerini hayatımızdan çıkarırsak epey bir şeyler eksilir.
◊ Hangi seriyi ıssız adaya götürürdünüz? “Gırgıriye” mi, “Hababam” mı?
– “Hababam”ı. Çok küçük yaşta okuduğum bu kitap çocukluğumu renklendiren yapıtlardan biriydi.

Hürriyet