EGE ve Akdeniz bölgesindeki yangınlar ormanlardaki canlı ömrünü da derinden etkiledi. Birçok hayvan yangınlarda hayatını kaybederken, tarım da büyük ziyan gördü. Ormanlarla birlikte zeytinlikler, tarlalar, bahçeler ve arıcılık yapılan alanlar da kül oldu. Bilhassa balı ile ünlü Marmaris ve Köyceğiz’de arı kovanlarının neredeyse tamamı ziyan gördü. Yangın köylere yaklaştığında birinci evvel hayvanları ve eşyalarını kurtarmaya çalışan köylüler ekseriyetle uzak noktalarda bulunan arı kovanlarına ise yetişemediklerini belirtiyor. Yangından geriye kalan ormanlarda yüzlerce yanmış kovan var. Kimi köylüler ise yangın sırasında alevlerin ortasına dalarak kovanların ağzını açıp arıları kurtarmaya, yanmayan kovanları ise kaçırma çalıştı.
RANDIMAN DÜŞÜKTÜ
Yanan çam ormanları da bu bölgede uzun mühlet arıcılık yapılamamasına neden olacak. Marmaris ormanlarında bal üretimi ile geçimini sağlayan köylüler bölgede son iki yıldır bal randımanının düşük olduğunu, ayrıyeten bu yıldan itibaren daha yüksek randıman beklediklerini belirtiyordu. Yangınla birlikte köylülerin bal rekoltesindeki beklentileri de kül oldu. Dalaman’dan Marmaris’e giden yolun kenarında bulunan çok sayıda bal dükkânı da bu durumdan olumsuz etkilendi.
‘BAL ÜRETİMİMİZ BÜSBÜTÜN BİTTİ’
MARMARİS Osmaniye Köyü’nde yaşayan arıcılık ile geçimini sağlayan Emin Yılmaz ile konuştuk. 30 yıldır arıcılık yaptığını vurgulayan Yılmaz şunları söyledi: “Arılarımızı kışın kıyı kısımlarında kışlattıktan sonra mart ve nisan aylarında bahar aylarında polen çeşitliliğinin daha çok olduğu Anadolu yaylalarına götürüp emekçi arı sayısını çoğaltıp ve güçlendirip bizim şölenimiz olan çam balı için geri getiriyoruz. Ana geçim kaynağımız olan çam balı için hazırlık etabını tamamlayıp ağustos ayı ortası üzere Marmaris Osmaniye çam balı ormanlarına getiriyoruz. Temmuz ayında nem düşüklüğü ve yüksek sıcaktan ötürü arılarımızın çok az bir kısmı köyümüzdeydi. Bu yangından sonra arılarımız bahar periyodunu ne kadar çok güçlenmiş olsa da cam balı için gerekli olan Balsıra Böcesi’nin yaşadığı çam ağaçlarının her biri yandığı için artık bal üretimimiz büsbütün bitti.”
ÖMRÜMÜZ YETMEZ
Ormanları tekrardan büyüyüp üzenlerinde tekrardan Balsıra Böceği yaşamaya başlamasını görmek için ömürlerinin yetmeyeceğini tabir eden Yılmaz, “Balsıra Böceği gelişmiş olan çam ağacının özünü emerek beslenir be çam balı için gerekli sıvıyı üretir. Bu sıvılar da gerekli hava kuralları oluştuğunda arılar tarafından çok sevildiği için çam ağaçlarından toplanır ve çam balı arı kovanına girmiş olur. Üreticiler de arının biriktirdiği balı 20 gün içerisinde hasat ederdi. Maalesef bu sene ne de ileri yıllarda dünyanın göz bebeği olan Marmaris’in çam balı ve arıları yok oldu. Osmaniye Köyü çam balı üretiminin ana merkeziydi ve buradaki çam ağacı sayısı ve hava kuralları bu balın üretimi için gerekli olan tüm şartları sağlamaktaydı. Artık bu yangın ile iklim de değişecek arıcılık da son bulacak.”
ÇAM BALI ÜRETİMİNİN YÜZDE 95’İ TÜRKİYE’DEN
BALPARMAK Genel Müdürü Onur Özyurt mart ayında Hürriyet’e yaptığı açıklamada, çam balı üretimi hakkında değerlendirmelerde bulunmuştu. Dünya çam balı üretiminin yüzde 95’inin Türkiye’de gerçekleştiğini vurgulayan Özyurt, şu sözleri kullanmıştı: “Çam balı Muğla merkez olmak Ege Bölgesi’nden elde ediliyor. Bu yüzden Türkiye olarak çam balını marka haline getirmeliyiz. Dünyaya bu halde ihraç etmeliyiz. Türkiye’deki çam balı Yeni Zelanda’daki ‘Manuka balı’ üzere düşünülebilir. Yeni Zelanda kendi ülke markasıyla bu balı o denli bir markalaştırdı ki kilogram fiyatı 80-100 ’ya kadar çıkıyor. Yeni Zelanda bu balın ihracatından 250 milyon kazanıyor. Biz de çam balı için bu türlü bir yol izlemeliyiz. Türkiye’nin toplam bal ihracatı 20 milyon dolar düzeylerinde. İhraç ettiğimiz balın kilogram fiyatı ise 5-6 dolar. Şayet çam balımızı markalaştırabilirsek, bu kilogram fiyatlarının 50-60 dolar düzeylerine çıkmasını sağlayabiliriz.”
Hürriyet
