Pandemi konusunda rapor ve araştırmalar yayımlayan Dünya Ekonomik Forumu, eğitim alanında da yazılarına devam ediyor. Son yayınında, dünya genelinde bir milyara yakın çocuğun okuldan uzak kaldığını belirten WEF, “Covid-19 salgınından kaynaklanan eğitim kayıpları göz gerisi edilmemeli, dünyanın en fakir milyonlarca çocuğunun durumu daha da kötüleşebilir” diyor.
Tüm dünyadaki çocukları yapılan bağışlarla korumak konusunda çalışmaları olan ‘Save The Children’ kuruluşunun İngilitere’deki CEO’su Kevin Watkins ise tıpkı yazıda, “Bu ziyanı hafifletmek için acil adımlar atılması gerekiyor” diye uyarıyor.
Covid-19 salgını tüm dünyada risk oluşturmaya devam ederken bir taraftan da gündemdeki yerini adeta “küresel eğitim acil planı” ile paylaşıyor. Milyonlarca çocuk, bilhassa fakir çocuklar ve pek çok ülkedeki kız çocukları, hayatlarını dönüştürebilecek öğrenme fırsatlarından uzaklaşmaya devam ediyor. Pandemi nedeniyle eğitimdeki kitlenme, WEF raporlarına nazaran bir milyardan fazla çocuğun okuldan uzaklaşmasına neden oldu. Yayımlanan raporlara nazaran bu durum tahminen 500 milyon kişi için hiç eğitim almamak manasına geliyor. Hindistan’da ‘Save the Children’ araştırması, çocukların üçte ikisinin eğitimdeki kilitlenme sırasında tüm eğitim faaliyetlerinin durdurduğunu ortaya koyuyor. Tehlike ise; kapanan okullar, artan çocuk yoksulluğu ve derin bütçe kesintileri nedeniyle dünya eğitim hayatının gibisi görülmemiş bir gerileme yaşaması olarak öngörülüyor.
Salgından evvel bile 258 milyon çocuk okula gitmiyordu ve global eğitimde ilerleme durmuştu. WEF’te yayımlanan yazıya nazaran, tek başına artan çocuk yoksulluğu, on milyon çocuğun okula dönmemesine neden olabilir. Bu çocukların birçoklarının çocuk personelliği yahut erken evlilik riskiyle karşı karşıya kalması ise kaçınılmaz. Öbür taraftan da gelişmekte olan ülkelerdeki tüm çocukların yarısı, ilkokulun sonuna kadar kolay bir cümle okuyamayacak kadar plansız bir pandemik öğrenme sistemine maruz kalarak, seviyeleri berbatlaşacak.
EĞİTİM FELAKETİNİ ÖNLEMEK İÇİN ÜÇ BASAMAKLI YOL HARİTASI
Dünya Ekonomik Forumu, resmi hesabından yayımladığı yazıda, “Eğitim insanları güçlendirir, yoksulluğu azaltır ve sıhhati geliştirir ve ürettiği insan sermayesi ülkelerin yazgısını şekillendirir. Kayıp eğitim, sermayeyi aşındırır ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gayelerini aktif bir biçimde ulaşılamaz hale getirir” tespitine yer veriyor. Hükümetlerin artık bu sonucu önlemek için yatırım yapıyor olması gerektiğinin altını çizen yazıda, “Sonuç olarak, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki hükümetler, önümüzdeki 18 ay boyunca eğitim için planlanandan bütçede 77 milyar dolar daha az harcama yapabilir” tabirleri kullanılıyor.
Pekala, felaketi önlemek için ne yapılabilir? Memleketler arası çaptaki ‘Save The Children’ kuruluşu, bu yaklaşan eğitim felaketini önlemek için üç kısımdan oluşan bir gündem oluşturdu:
– Birinci öncelik, eğitim kilitlenmeleri sırasında öğrenmeyi canlı tutmak. Hükümetler, çocuklara radyo, televizyon ve uzaktan öğrenme teşebbüsleriyle ulaşmak için ellerinden geleni yapmalılar. Etiyopya, Uganda ve Burkina Faso üzere ülkeler argümanlı ulusal uzaktan eğitim programları geliştirdi. Onlar ve başkaları, bunları uygulamak için daha fazla bağışçı dayanağına gereksinim duyuyorlar.
– İkincisi, salgın daha geniş öğrenme krizini ele almak için bir fırsat yaratır. Okulların makus tasarlanmış olması ve müfredatın faydasız belirlenmiş olması nedeniyle dünyadaki çok fazla çocuğa yanlış seviyede eğitim veriliyordu. Okula dönen her çocuk, bu bakımdan bir öğrenme değerlendirmesinden geçmeli. Güzelleştirici öğretim programları, bu çocukların yaşıtlarından geride kalmasını engelleyerek eğitim eksikliği riskini azaltabilir.
– Üçüncüsüyse, artan milletlerarası finansmanın kritik ehemmiyete sahip olması. Dünyanın en yoksul ülkelerinin birden fazla, bilhassa Afrika’da, ekonomik gerileme sinyalleri veriyor. Varlıklı ülkelerin hükümetleri, kendi ulusal ekonomik kurtarma planlarını imzalayarak bu salgın krizine karşılık verebildiler. Gelişmekte olan bu ülkeler, öbür ülkelerin eğitimini destekleme konusunda da eşit derecede gözü pek olmalılar.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yer verdiği bilgilere nazaran, G20’nin IDA üyeleri (dünyanın en yoksul 73 ülkesi) için ‘Borç Askıya Alma Girişimi’ yanlışsız istikamette atılmış küçük bir adım. Bu ülkelerin borç ödemelerinin yarısından fazlasını (bu yıl yaklaşık 25 milyar dolar ) oluşturan Çinli alacaklılar ise bu askıya alma teşebbüsüne iştirak konusunda pek istekli değiller. Sonuç olarak, özel alacaklıların çocukların eğitim hakkına duyarsız davranmaları ahlaki açıdan savunulamaz ve gelecekte yaratacağı ekonomik sonuçlar açısından yıkıcı olabilir.
Hürriyet
