Yapıların çok daha şiddeti lodosa güçlü olacak formda yapıldığını belirten Şenal, “Kuralına uygun yapılan bir çatı uçmaz. Ne var ki ortaya çıkan tablo çok önemli meseleler olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

MALİYET TELAŞI

Ülke genelindeki yapıların yüzde 20-25’inin çatısında çeşitli problemler olduğunu belirten Yaşar Şenal, “Hepsi fırtınada uçmasa da, problemli çatı oranının bu derece yüksek olması ciddiye alınmalı” diye konuştu. Bugün ülkemizde gelişen teknolojinin de takviyesiyle kaliteli esere ulaşma konusunda sorun olmadığına dikkat çeken Şenal, “Mühendislik olarak da kafiyiz. Sıkıntımız bilinçsizlik” vurgusu yaptı. Çatısında hasar oluşan binaların hepsinin eski yapılar olmadığına da dikkat çeken Şenal, “Kimi müteahhit firmalar birinci bakışta göze çarpan cephe üzere kısımlara yani ‘vitrine’ itina gösterirken, çatı için tıpkı ihtimamı göstermiyor. İnşaat ilerliyor, en son çatıya gelindiğinde kaynak da azalıyor ve ‘en uygun fiyatla çatıyı yapalım’ deniliyor. Kalitenin daha art planda kaldığı, uygulamanın daha az önemsendiği fakat maliyetin daha ön planda olduğu bir yaklaşım, olumsuz sonuçların ortaya çıkmasında kıymetli bir etken oluyor” halinde konuştu.

STATİK HESAPLAR

Hava olaylarının her geçen gün daha yıkıcı olması nedeniyle yapıların ve çatıların çok daha güçlü olması gerektiğini belirten Yaşar Şenal, “Eski alışkanlıklarımız, bildiklerimizle değil günümüzün değişen şartlarına nazaran uygun tedbirler almamız şart” dedi. Şenal, felaketlere neden olan ihmalleri 3 başlıkta kıymetlendirdi ve dikkat edilmesi gereken konuları şöyle özetledi:

“1999 sarsıntısı sonrası yaşanan acı kayıplarla yanlışlarımızı da gördük. Bu tarihten sonra hazırlanan yönetmeliklerle binaların zelzele ve başka afetlere karşı güçlü olması ismine düzenlemeler yapıldı. Bu nedenle birinci adım planlama. Yönetmeliğe uygun halde, daha binanın inşası başlamadan hakikat adımlar atılmalı. Çatı projelendirilmeli, iklim değişiklikleri, şiddetli rüzgâr ve fırtına, çok kar üzere durumlar göz önüne alınarak statik hesapları yapılmalı.

İkinci adımda ise hesaplamalara nazaran yanlışsız eser, yanlışsız ölçüde kullanılmalı.

Üçüncü ve son adım ise personellik… Planlama ve eser yanlışsız olsa dahi personellik yanılgısı büyük problemlere yol açabilir. Bu nedenle çatılar deneyimsiz bireylere emanet edilmemeli.”

 ŞANTİYE UYARISI

Değişen iklim şartlarına dikkat çeken İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Lideri Nazmi Durbakayım ise bugünün koşullarına nazaran üreticilerin de daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Daldaki en değerli sorunun ‘bilgi eksikliği’ olarak kıymetlendiren Durbakayım, “Deprem için yaşlı binalar riskli diyebiliriz ancak çatıda sorun farklı. Şayet yapan kişi kâfi bilgiye sahip değilse bina 6 aylık da olsa çatı uçar, 10 yaşında olsa da. Mevcut binalar dışında daha büyük risk devam eden şantiyelerde var. Bu alanlarda gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda etrafa dağılacak materyaller önemli problemler yaratır” dedi.

Hürriyet