CNN televizyonuna konuşan Tsai, bir akın durumunda Amerikan ordusunun Ada’yı koruyacağına inandığını tabir ederken, Tayvanlı bir başkan birinci kere kamuoyu önünde bu türlü bir açıklama yapmış oldu. Bu ayın birinci günlerinde Pentagon, Ada’daki Amerikan askeri varlığını teyit etmişti. Amerikan güçlerinin sayısına dair net bilgi vermeyen Tsai, “Düşünüldüğü kadar çok değil” demekle yetindi.

NE MANAYA GELİYOR?

Gelişmeleri Hürriyet’e kıymetlendiren ABD merkezli Küresel Tayvan Enstitüsü (GTI) Lider Yardımcısı John Dotson, ABD Lideri Joe Biden’ın geçen hafta yaptığı “Bir atak durumunda Tayvan’ı savunacakları” biçimindeki açıklamasını hatırlatarak “bunun hakikaten değişik olduğunu” söyledi. “Olası Çin saldırısı durumunda ABD dayanağı esasen beklense de bunun açıktan tabirinin kıymetli bir siyaset değişikliğine işaret ettiğini” kaydeden Dotson, “Yakın vadede gerçek bir savaş ihtimali düşük olsa da Çin ordusu büyümeye devam ettikçe riskler de artıyor” diye konuştu.

KRİZİN GERİSİNDE NE VAR

İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde çıkan iç savaşta Çin’de Komünist Parti iktidarı ele geçirmiş, rakip cephedeki milliyetçiler Tayvan adasına kaçarak 1912’de “Çin Cumhuriyeti” ismiyle bağımsızlık ilan etmişlerdi. Pekin merkezli “Çin Halk Cumhuriyeti” güçlendikçe çok sayıda ülkenin diplomatik münasebet tercihi de bu istikamette değişim gösterdi ve 1971’de BMGK’da yapılan oylama ile tek legal taraf olarak Pekin kabul edildi. ABD bugüne kadar dikkatlice kurgulanmış bir “belirsizlik” siyaseti güttü ve hem bölgede Batılı kıymetleri temsil eden Tayvan ile bağ yürüttü, hem de Çin’in yansısından kaçınmak ismine Ada’nın bağımsızlığını tanımadı. Pasifik’te Çin ile nüfuz savaşına giren ABD’nin son periyotta Tayvan’a yakın bir politikayı öncelemesi dikkat çekiyor.

Hürriyet