Nisan ayında İran’ın Natanz Nükleer Tesisi’nde gerçekleşen patlamada 6 metre güçlendirilmiş betonla korunan uranyum zenginleştirici santrifüjlere güç veren bağımsız güç ünitesi yok edilmişti. İsrail üstlenmese de birkaç ülkenin güvenlik yetkilileri bunun bir İsrail operasyonu olduğunu söylemişti.
Jewish Chronicle’da yayınlanan, istihbarat casusu olduğu düşünülen ve ismi gizlenen bir kaynağa dayanan rapor hücum planını detaylı bir formda ortaya koyuyor.
BESİN KUTULARI İÇİNDE PATLAYICILAR SOKULMUŞ
Mossad’ın casusları, besin kutuları içinde içeri patlayıcı sokarak tesisi sabote etmeleri için tesiste çalışan İranlı bilim adamlarını kullandı. Bu İranlı bilim adamları, işbirliği yaptıkları şahısların İran’ın baş düşmanı İsrail için çalışan casuslar değil sürgündeki İranlı muhalifler olduğu düşünülüyor.
Besin kutuları içinde içeri sokulan patlayıcılara ek olarak, dronlarla da içeri patlayıcılar sokuldu.
BİR YIL EVVELKİ PATLAMALARDA DA BENZERİ SENARYO
Raporda ayrıyeten, Temmuz 2020’de tesiste daha evvel meydana gelen bir patlamanın, bir yıl evvel inşaat sırasında kullanılan yapı materyallerine gizlenmiş patlayıcılardan kaynaklandığı argüman ediliyor ve Haziran ayında Tahran’ın 48 km kuzeybatısındaki Karaj’daki İran Santrifüj Teknoloji Şirketi’ne gerçekleştirilen bombalı hücumun detaylarına yer veriliyor.
Rapora tüm bu taarruzların İsrail tarafından ABD’den bağımsız olarak gerçekleştirildiğini öne sürüyor.
İRAN’DAN AÇIKLAMA DÜŞMANIN PLANI HAYLİ HOŞ
Natanz’a yönelik taarruzların nükleer programını aylarca geciktirdiğini kabul eden İran, operasyonla ilgili olarak 43 yaşındaki Reza Karimi dahil kaçak İranlı şüphelilerin aradığını bildirdi. İran Atom Gücü Kurumu lideri Ali Ekber Salihi, Nisan ayında Natanz’a yapılan saldırıyı “nükleer terör eylemi” olarak nitelendirirken kimi İranlı yetkililer, hem santralin ana güç sistemini hem de yedeklerini ortadan kaldıran Nisan saldırısının ne kadar komplike bir plan olduğunu kabul etti. İran parlamentosunun güç komitesi lideri Fereydoon Abbasi Davani pazartesi günü İran devlet televizyonuna verdiği demeçte, “Teknik açıdan bakıldığında düşmanın planı epey hoştu,” dedi.
DİKKAT ÇEKEN ZAMANLAMA
Rapor, İran’ın ABD ile nükleer antlaşmaya dönmek üzere müzakerelere devam etme kararı almasından sonra yayınlandı. Eski ABD lideri Donald Trump, ABD’yi antlaşmadan tek taraflı olarak geri çekmişti. 2015’te imzalanan nükleer antlaşmanın gayesi Tahran’ı nükleer silah geliştirmesini sağlayacak faaliyetlerden uzak tutmaktı, lakin İsrail ve Trump antlaşmanın gereğince katı olmadığını savundu.
Tahran idaresi nükleer programının barışçıl gayelerle olduğunu, nükleer silah geliştirme hedefinin olmadığını sav ediyor. Fakat, yavaş yavaş uranyumu antlaşma tarafından belirlenen yüzde 3,67 hududunun ötesi düzeylere kadar zenginleştirmeye devam ediyor. Bu yıl İran uranyumu yüzde 60’a kadar zenginleştirdi. Bu, nükleer silahlar için öngörülen yüzde 90 düzeyine epey yakın.
İRAN ATOM SİLAHI GELİŞTİRİYOR
İran Atom Gücü Kurumunu’nun eski lideri geçtiğimiz gün verdiği bir röportajda İran’ın bir atom silahı geliştirmek için bir “sistem” yarattığını ima etmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken perşembe günü yaptığı açıklamada “Doğrusunu söylemek gerekirse, son ataklar, son telaffuzlar, bize optimistlik için fazla neden vermiyor,” kelamlarıyla nükleer muahedeyi yine canlandırma bahtının azaldığını söyledi.
Hürriyet
