◊ “Yargı”da canlandırdığınız Metin karakteriyle sizi izliyoruz. Metin, sırları olan bir karakter. Sizce nasıl?
– Evet, Metin Amir de herkes üzere içinde sırları olan bir adam. Ayrıyeten dürüst, vicdan sahibi, merhametli ve herkesten farklı olarak, adalet kavramı onun karakterinin merkezinde duruyor. Eşitlik ve adalet kavramlarını hayatının her noktasına nüfuz ettirmiş, dünyayı bu pencereden gören ve beşerlerle bu türlü bir dünyayı paylaşmak
isteyen biri.
Hayatının temelini eşitlik ve adalet duygusu üzerine kurmuş. Etrafında gördüğü aksaklıkları mesleğiyle düzeltebilme imkanına sahip olduğu için, mesleğine âşık… Güzelleştirmeye çalıştığı dünyaya müdahale ederken, en yakınındakilerin, oğullarının da, onun bu uğraşına eşlik etmelerini bekliyor. En büyük korkusu oğullarının dürüstlükten, adalet yolundan ayrılmaları. Bu manada Çınar’dan yaralı…
◊ Metin, sizin başka dizilerdeki karakterlerinizden farklı. “Yargı”yı seçmenizdeki etken bu muydu?
– Her seferinde, her yeni rolle, seyircinin karşısına farklı karakterlerle çıkmak hem oyuncuyu hem de seyirciyi tatmin eder aslında. Bu oyunculuğun tabiatında var ve olmalı. Uzun müddet tıpkı karakteri oynadığınızda, o karakter üzerinize yapışır, monotonlaşır ve oyuncuyu tekrara düşürür. Bunlardan yola çıkarak; mümkün olduğunca, her yeni projede seyirci karşısına farklı bir karakterle çıkmayı tercih ediyorum. Bana gelen tekliflerde, bu durumu önemsiyorum. Metin karakteri güçlü açmazlara sahip, doğurgan biri. “Yargı”ya evet dememde genel olarak kıssanın ve Metin karakterinin rolü büyük.

Eşim ve çocuklarımdan
asla vazgeçemem
◊ Sizin bu hayatta vazgeçemedikleriniz nelerdir?
– Somut olarak eşim ve çocuklarım. Onlardan vazgeçemem. Soyut olarak da prensiplerimden vazgeçmemeye çaba ediyorum. Yani olaylar karşısında, ülke gerçekleri karşısında, iş hayatında… İnsanın sergilediği dengeli olmak durumunu önemsiyorum. Her yeni esen rüzgarda eğilip bükülmeden yaşamaktan vazgeçmemeli insan.
◊ Öbür rollerinizden “Bulut” artık unutuldu mu? Z nesli ile aranız nasıl?
– Unutulmadı. Zira “Kurtlar Vadisi” tekrar tekrar, eski kısımlardan itibaren yine yayınlandı, yayınlanıyor. Diğer ülkelerde de izleyiciyle buluştu. Ayrıyeten internet, toplumsal medya sayesinde dizi daima gündemde… Pandemi sürecinde insanların bir şeyler izlemeye çok daha fazla vakti oldu. Sanırım bu devirde de çok izlendi dizi. Eski izleyicilerin üzerine Z nesli da eklendi. Hasebiyle hâlâ unutulmadı Bulut.
Z jenerasyonu, bildiğiniz üzere dijital platformları çok sık takip ediyor. Bunu içinde bulunduğum bir dijital projede çok daha iyi anladım. “Şahsiyet” dizisinden sonra bana dönüşlerin büyük bir kısmı Z nesliydi. Ayrıyeten tiyatro oyunlarım sonrası birçok genç arkadaşla yüz yüze bağlantı kurabiliyoruz. Gençlerin, içerisinde bulunduğumuz bu tüketim çağında, sanatla bu kadar iç içe olmaları beni memnun ediyor.

İzleyicinin kendi içine dönmesi de kıymetli
◊ Nasıl bir set ortamınız var?
– Nitelikli oyuncunun az bulunduğu bu periyotta; bir yanda genç ve yetenekli başka yanda kendi jenerasyonumun tecrübeli ve başarılı oyuncuları var “Yargı”nın takımında. Senaristimiz Sema Ergenekon, uzun yıllar öncesinden Ankara’dan tanıdığım, kalemine ve hissine güvendiğim, kesimimizin değerli senaristlerindir. Direktörümüz Ali Bilgin’le yan yana geldiğimiz ikinci proje ve kendisi televizyon bölümünü çok iyi bilen bir direktör. Birbirini tamamlayan bir takımımız var. Keyifle çalışıyorum.
◊ “Yargı” ile izleyici de kendini tekrar yargılar mı?
– Tüm dünya olarak adalet hissine her zamankinden çok daha fazla muhtaçlık duyduğumuz geniş bir periyottan geçiyoruz. Adil bir dünyayı inşa etmek istiyorsak, toplumun her ferdinin kendi iktidar alanında, tutkularından arınıp, hırslarından, egolarından vazgeçmesi gerektiğini düşünüyorum.
Konutta, okulda, sokakta, işte, bir ortada olduğumuz her ortamda muktedirleri düzeltebilirsek kendimizi yargılamaya gerek kalmaz aslında.
“Yargı”, izleyicisine işte bu olmazsa olmaz duyguyu tekrar hatırlatıyor.
Şayet izleyici, keyifli vakit geçirmek dışında, kendi içine dönüyor ve kendi vicdan muhakemesini yapıyorsa, kendi dünyasındaki adalet hissini sorguluyorsa ne keyifli bize…

Dönem bitmeden
sahnede olacağım
◊ Tiyatroya vakit ayırabiliyor musunuz?
– Tiyatroyu çok önemsiyorum ve bildiğiniz üzere benim aslı işim tiyatro. Pandemi sürecinde maalesef tiyatrolar çok sıkıntı durumda kaldı. Çok değerli tiyatro emektarları, düşün insanları, gencecik oyuncu arkadaşlarımız sıkıntı günler yaşadı ve hala yaşamaya devam ediyorlar. Bu çok üzücü bir durum maalesef. Ben de öteki tiyatrocu arkadaşlarım üzere pandemi mühletince sahnelerden uzak kaldım. Genel olarak tiyatroyu hiç bırakmadım ve sahne beni bırakmadıkça ben sahneyi bırakmayı düşünmüyorum. Pandemi öncesi, en son Moda Sahne’de Shakespeare’in “Fırtına” isimli oyununu oynuyordum. Artık yeni bir projem var. İnşallah bu dönem bitmeden sahnede, seyirci karşısında olmayı planlıyorum.

Hürriyet