Dün gece İstanbul’a getirilen Demokratik Kongolu stoper, bugün imza attığı taktirde F.Bahçe’nin 12. transferi olacak. Wolfsburg’dan alınan Tisserand, atletizmiyle ön plana çıkıyor. Erol Bulut, oyunu daima rakip yarı alanda oynayacağını düşünerek, kadronun yaşayacağı savunma zafiyetine son vermek için bu oyuncuyu istedi.
1- Erol Bulut aradığı stoperi nasıl tanım etmişti?
Erol Bulut, futbolun salgın sonrası tekrar başladığı vakitlerde S Sport’ta yayınlanan ‘Bundesliga Show’ programına katılmış ve mümkün büyük ekip transferi olduğunda neler yapacağını anlatmıştı. Tahminen de söylediği en değerli cümle şuydu: “Büyük grup hamle yapmak zorundadır ve kaliteli oyuncu kümesi ile bunu yapması çok da sıkıntı değil. Benim orada üzerinde durmam gereken ayrıntı hamle yaparken savunmanın nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili olacaktır.” İşte Marcel Tisserand atağı bu anlayışa yönelik yapılmış bir transferdir.
2- Marcel Tisserand neden transfer ediliyor?
‘Gegenpressing’ yani ‘karşı pres’ aslında rakip yarı alanda daima hamle yapan kadronun kontralardan muhafaza metodudur. Topu kaybettiğiniz noktada kendi yarı alanınıza çekilmeden baskıya devam edip hem kontratağın önüne geçersiniz hem de topu tekrar kazandığınız vakit rakip savunmanın hamle durumunda olmasını kıymetlendirerek daha tesirli atak yaparsınız. Pekala ya tekrar topu kazanamazsanız? İşte o vakit Tisserand üzere oyuncuların suratına, atletizmine muhtaç kalıyorsunuz.
3- Top tekniği nasıl, hamleye katkı yapabiliyor mu?
Wolfsburg’dan transfer edilen Demokratik Kongolu stoperin Bundesliga’da en çok öne çıkan özelliği 1.90 metre uzunluğunda olmasına karşın süratli, atik ve çevik oluşu. Erol Bulut’un oyunu rakip yarı alanda oynayacağını düşünerek grubun bu noktalarda yaşayacağı savunma zafiyetine bu transferle tedbir alma peşinde olduğunu düşünüyorum. Tıpkı vakitte Marcel Tisserand’ın şimdi tam olarak kıymeti verilmemiş bir top tekniği ve hamle gücü olduğunun da altını çizelim.
4- Yalnızca sağda mı oynar, sol ayağı da iyi mi?
Kaotik durumlarda atağı kesmek bir savunmacının misyonudur. Ancak çabucak sonrasında baskı yese dahi atağı en gerçek yerden sıklıkla tek topla başlatması da Tisserand’ın maharetidir. Bu açıdan bakarsak, topa sahip olma ve geçiş oyununa bir stoper olarak iyi bir katkı verecektir. Tisserand, sağ ayaklı olmasına karşın mesleğine sol bek olarak başladı. “İki ayaklı” diyemesek de sol ayağını da kâfi düzeyde kullanması oyun kurulumunda baskı yediği vakit pas opsiyonlarını fazlalaştıran bir artısı.
5- Zayıf noktaları ve en sık yaptığı yanılgılar neler?
En kıymetli sorun çok sık sakatlanması. 27 yaşında bir oyuncunun 12’si ikinci lig olmak üzere toplamda yalnızca 142 lig maçı oynamış olmasının altında yatan neden; sakatlıklar. Wolfsburg’da yaşadığı iki ağır sakatlık sonucu yerine transfer edilen kıymetli oyuncuların performansı sonrası gözden düştü. Topa karşı süratli ve düşünmeden büyük risk taşıyan atılımları sık yapması Tisserand’ın eksileri ortasında yer alıyor. Düşünmeden topu rakipten almak için yaptığı atılımlar sıklıkla kolay yanlışlara dönüşüyor.
Hürriyet
