Murat Fevzi TANIRLI – Türk futbol kültürünü yakından tanıyanlar için hiç şaşılmayacak süreçteyiz tekrar. Tek fark, tepkinin bir doz daha artması, terbiye sonlarının aşılması, insanlık dışı yorumların artması. Dönemin siftahını Trabzonspor Genel Sekreteri Ömer Sağıroğlu “Yüz karası Halis Özkahya! Ahlaksızlık çarkı döndürmeye çalışan aşağılık ve asalak bireyler!” tarifleriyle yapmıştı. Ali Şansalan’ın makûs idaresi sonrası isyan sırası F.Bahçe’ye geldi. Beşiktaş ve G.Saray’ın da ‘ağır’ siftah sıraları yakındır.
TRAJiK BiR HAMLE!
Hakem konusunda uygar ve prensipli ülkelerin MHK idarelerini baz alarak, nasıl yapılanılması gerektiğine çok değindik. Kulüpler Birliği Vakfı Lideri Ahmet Işık Çebi’yken hakem çalıştayına dair katkılarda bulunduk. Lakin ‘düzene isyan’ kapsamında Sayın Ali Koç’un ve Mesut Özil’in havalimanındaki megafon konuşmalarının akabinde TFF’nin birinci icraatının Metin Tokat’ı MHK’dan çıkarması bir oldukça trajik oldu. 9 MHK üyesinin 6’sının sinek ikili konumuna her daim sokulduğu hoş ülkemde, zati Metin Tokat bu kategoriye geçeli çok olmuştu.
TOKAT Yeniden GELiR!
Ne vakit bir MHK kurulsa Metin Tokat yer alır. Hakemlerin makus idareleri sonrası klasik kulüp isyanları başlar, TFF çabucak Tokat’ın misyonunu değiştirerek kulüplere şirin(!) gözükür lakin MHK’ların sonu değişmez. Yeni MHK’lar kurulur, Metin Tokat tekrar yer alır. Makûs idareler sonrası klâsik kulüp isyanları başlar, TFF çabucak Tokat’ın vazifesini değiştirerek kulüplere şirin(!) gözükür lakin MHK’ların sonu değişmez. Ve Serdar Tatlı başkanlığında tekrar yine MHK kurulur. Tokat tekrar yer alır. Berbat idareler sonrası klâsik kulüp isyanları başlar, TFF ise Tokat’ın vazifesini değiştirerek kulüplere şirin(!) gözükür fakat bu sefer MHK gitmez, Tokat gönderilir. Sanırım birileri yıllardır aklımızla alay ediyor.
SERVET YARDIMCI’NIN AÇIKLAMALARINDAN NE ANLAMALIYIZ?
Çarşamba sabahına “riva’da kritik zirve” ile uyandık. Kulüplerin kelle koparma istekleri erken başladı. Ali Palabıyık (FIFA), Halis Özkahya (FIFA), Hüseyin Göçek ve Özgür Yankaya’nın düdüklerinin astırılmasının istendiği söylentisi var. Toplantıya Kulüpler Birliği ismine lider Ahmet Ağaoğlu, Ali Koç ve Süleyman Hurma katılacak haberi şu cümlelerle devam ediyor: “Servet Yardımcı, FIFA ve UEFA’nın talimatlarında hakem atamalarından tek sorumlu olarak ülke federasyonları gösterilir. Biz kulüplerimizin taleplerine karşılık vermeye çalışacağız.” Sayın Yardımcı’ya birkaç sorum olacak:
1- Sorumluluk alanınızda olduğunu belirttiğiniz hakem atamalarına şu ana kadar ne ölçüde müdahale ettiniz?
2- “Kulüplerimizin taleplerine karşılık vermeye çalışacağız” derken klasik TFF hareketi olarak hakem kellesi almayı mı kastettiniz? Yoksa hakemler de TFF’nin birer mensubu mudur?
3- Avrupa’daki üzere hakemlik yapılanması, iki dudak ortası terfi sistemi yerine yeteneklerin keşfi ve otoriter idare sistemine dair çalışma bekliyoruz. Hakemlerin eğitimi ve gelişimi konusunda sorumlu olmayı düşündünüz mü?
4- Hakem atamalarında torba sistemi üzere seçenekler lisana getiriliyor. Torba sistemi gelirse ve F.Bahçe’nin maçına Ali Şansalan, Trabzonspor’un maçına Halis Özkahya çıkarsa ne olacak? Yoksa, “Hakem atamaları TFF sorumluluğundadır” cümlenizden yola çıkarak, kulüplerin istemedikleri isimler torbaya girmeyecek mi?
5- Kulüplerin isteklerine karşılık hakemleri muhafaza ismine kulüplere karşı dişe dokunur bir yaptırım da TFF’den gelecek mi? Yoksa üvey evlatlık devam mı edecek?
BiRAZ GEÇ OLMADI MI FATiH HOCAM?
Premier Lig’de ve Bundesliga’daki üzere oyuncuların aldatmalarına dair sert yaptırımları uygulayalım diye yıllarca yazmaktan yıldık, oyuncular yapmaktan yılmadı, olan futbolumuza oldu! Konyaspor maçı sonrası Fatih Terim hocam “Ligleri izliyorum. Maalesef atma huyumuz, aldatma huyumuz var. Rakibin ayağına kendi takılıp faul isteyen, ufak dokununca üç takla atan var” dedi. Gerek TFF bünyesinde 10 yıldan fazla vazifenizde, gerek Türk futbolunun başkan teknik adamlarından olarak ‘kazanmak için her yol mübah’ kanserine uzun mühlet tedavi bekledik, biraz geç kalmadınız mı tespit için? Avrupa arenasında ve ulusal kadrolarda tabanı boyladık.
SEYiRCi KÜLTÜRÜ MÜ?
Futbol kültürünün oluşamadığı bir iklimde seyirciden bu yaklaşımı beklemek elbette hayal. Hele ki birtakım profillere hitap ederken çok dikkat etmek gerekir. Ali Koç’un Trabzon-F.Bahçe maçı sonrasında taraftarları S.Gökçen’e davet etmesi sonrasında Ali Şansalan ve takımını düşündüm. Çanakkale’ye dönmek için o gece tıpkı havalimanına ya da İstanbul Havalimanı’na inme ihtimali çok yüksekti. Bu refleksi gösterme nedenim, 2015’te gece 03.30’a kadar hakem odasında mahsur kalan Trabzonspor-Gaziantep maçının hakemlerine yaşatılanlardı. Bugün ne yazık ki hala MHK’da olabilen Hikmet Öksüzoğlu’nun da stattan kaçıp hakemleri çaresizliğe terk ettiği, sayın Cumhurbaşkanı’nın ricasıyla özgür kaldıkları acıklı gece unutulabilir mi? Ali Şansalan makûs maç yönetmiştir, hakikat. Lakin akının boyutu iddia edilemez. Hakemlik dönemlerimde kritik maçlar öncesinde stada giderken panzerleri görmek daima içimi acıtmıştır. Stadyumdan çıkıp, havalimanı polisinin kontrolüne ‘elden’ teslim edilen birçok hakemler olmuştur. Neyse ki bu riskleri düşünen hakemler, sonraki gün İstanbul’a dönmeyi akıl etmiş.
RTÜK?
Her kuruma, münasebetlerini sunmak ve kurumsal sonda kalmak kaydıyla tenkitte sorun yok. Şu anda MHK’nın atamalarına ve idare formuna kadar çok tenkit yapılabilir, yapıyoruz da… Fakat liderin meslek tipi ve cilt rengi üzerinden çirkinleşmek yakışıksız ve kabul edilemez. RTÜK, kimi kanallara hiç uğramıyor musun yoksa?
Hürriyet
