Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi Kapanış ve 50 Ar-Ge Merkezi”nin Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan mesleksel eğitimde atılacak yeni adımlarla ilgili şunları söyledi:
“Mesleki eğitim merkezlerinde kapasitenin daha fazla artırılması ve genç işsizlik oranının düşürülmesi için iki yeni düzenleme yapıyoruz. Bunlardan birincisi; mesleksel eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin dört yıl boyunca aldıkları fiyatların patron üzerindeki yükünü büsbütün kaldırmaktır. Bu yükü, devlet olarak biz üstleniyoruz. Böylelikle iş gücü piyasamızın güçlenmesi için patronlarımıza değerli bir takviye sunuyoruz. İkinci olarak; mesleksel eğitim merkezlerimizin son sınıfına kalfa olarak devam eden öğrencilerimizin aldıkları fiyatları de güzelleştiriyoruz. Artık kalfalar, son sene, taban fiyatın üçte biri kadar değil, yarısı kadar fiyat alacaklar. Her iki gayeyle ilgili olarak Mesleksel Eğitim Kanunu’nda gerekli düzenlemeleri kısa müddette yapacağız. Böylelikle mesleksel eğitim merkezleriyle ilgili kalıcı bir güzelleşme sağlayacak ve Türkiye’de mesleksel eğitimi yeni bir evreye taşıyacağız.
Öbür yandan lise ve üniversite mezunu gençlerimize istedikleri bir alandaki mesleksel eğitim merkezi programını kısa müddette tamamlama ve iş gücü piyasasına hızla geçme imkanı getiriyoruz. Ulusal Eğitim Bakanlığımız bunun için gereken çalışmaları tamamladı. Böylelikle gençlerimiz, eğitim sürecinde fiyat de alarak 6-7 ay üzere kısa vadeli tamamlama programlarına devam edebilecektir. Bunun birinci uygulaması önümüzdeki günlerde Ulusal Eğitim Bakanlığı’mız ile Turkcell tarafından başlatılacak. Program kapsamında üniversite mezunlarına altı aylık eğitim verilecek ve eğitim sonunda başarılı olanlar, Turkcell’de istihdam edilecek.”
YÜZ YÜZE EĞİTİM PROBLEMSİZ
Ulusal Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda eylül ayı prestijiyle yüz yüze eğitime geçildi. Yaklaşık 1,5 yıl sonra öğrencileri çok özledikleri okullarıyla, öğretmenleri de öğrencileriyle buluşturmanın sevincini yaşadık. Böylelikle 81 vilayetin tamamında, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim ve öğretimin her düzeyinde yüz yüze eğitime başladık. Beşinci haftasını geride bırakan eğitim faaliyetlerimiz önemli bir meseleyle müsabakadan muvaffakiyetle devam ediyor. Ulusal Eğitim Bakanlığı’mız ve Sıhhat Bakanlığı’mız sürecin problemsiz biçimde ilerlemesi konusunda gereken her türlü önlemi alıyor. Birebir biçimde, vilayetlerde mülki yönetim amirlerimiz mevzuyu yakından takip ediyor. Velilerimizin ve okul aile birliklerimizin de yüz yüze eğitimin sürdürülebilmesi için samimi çaba gösterdiklerini görüyoruz. Eğitimin tüm paydaşlarında oluşan bu mutabakat ve iş birliği ruhundan biz de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sürecin başarısı için, önlemlere ahenk başta olmak üzere her bahisteki çabalarımızı biraz daha artırmamız gerekiyor. İnancımıza nazaran, takdir önleme mani değildir. Salgınla çabada bilimin ve tıbbın sunduğu araçlardan faydalanmak misyonumuzdur.
Aşılamadaki eşikleri süratle aşarak toplumsal bağışıklığı ne kadar çabuk sağlayabilirsek, önümüzdeki kış o derece rahat ederiz. Öteki türlü, havaların soğumasıyla birlikte meşakkatlerin artmasına mani olamayız. Bu mevzuda tüm vatandaşların gereken hassasiyeti göstereceğine inandığını lisana getirdi. Son bir senede tamamlanan Mesleksel Eğitimde 1000 Okul Projesi vesilesiyle bir ortaya geldik.
BİN LABORATUVAR KURDUK
Mesleksel eğitimi güçlendirmek gayesiyle hayata geçirdiğimiz bu projeyle, belirlenen okullara 1 yılda 1 milyar lira yatırım yaptık. Proje kapsamında, 1000 okula 1000 kütüphane kazandırmanın yanı sıra toplam 10 bin akıllı tahta ve 1000 fizik kimya biyoloji laboratuvarı kurduk. Ayrıyeten mevcut mesleksel alan laboratuvarı ve atölyelerini güçlendirdik. Bu okullarımızın döner sermaye kapsamındaki üretimlerini artırmak için 544 yeni atölye, laboratuvar kurduk, 282 atölyeyi de güncelledik. Proje dahilindeki 1000 meslek okulumuzun bakım ve tamirlerini da yaparak eksiklikleri giderdik.
Bugün 1000 okul projesinin yanı sıra 24 vilayette mesleksel ve teknik eğitim veren okullarımıza kurulan 50 Ar-Ge merkezimizin de açılışını yapıyoruz. Öğretmen ve öğrencilerimizin yeni eserler tasarlaması ve bu eserlerin fikri mülkiyet haklarını alarak ekonomik bir bedele dönüştürülmesi gayesiyle hayata geçirdiğimiz Ar-Ge merkezlerini son derece kıymetli buluyoruz. Ar-Ge merkezleri ile öğrencilerimiz hem fikirlerini somutlaştırma fırsatı bulacak hem de okullarından başlayarak ekonomimize katkı sunacaklardır. Yeniden bu merkezler vasıtasıyla öğrencilerimizin mesleksel hünerleri artarken, yeni teknolojilerin takip edilmesi de kolaylaşacak. Güçlenen altyapısı, gelişen imkanları, çağdaş Ar-Ge merkezleri, vizyoner ve ehil eğitimci takımı ile bu okullarımız yeni çekim merkezleri olacak.
Meslek lisesi mezunlarının üniversite imtihanlarındaki muvaffakiyet grafiğinin de giderek yükselmesinden memnuniyet duyuyoruz. Geldiğimiz nokta prestijiyle gönül rahatlığıyla şu gerçeği tabir edebiliriz, bir devir evlatlarımız ortasında öz-üvey ayrımı yapan siyasetlerin izleri büsbütün silinmiştir. Ülkemizde artık rastgele bir okul çeşidiyle ilgili ayrımcılık, ötekileştirme yahut adaletsizlik yoktur. Hangi lisede okursa okusun, devletimizin nazarında evlatlarımızın tamamı eşittir, birebir hak ve imkanlara sahiptir. Eğitimde eşitlik ve adaleti tüm taraflarıyla tesis etmek hükümetimizin öncelikli sorunu olmayı sürdürecektir. Eğitimde günü kurtarmanın değil, istikbali garantiye almanın sıkıntısındayız. Türkiye’yi, milletimize kelam verdiğimiz halde eğitim, sıhhat, adalet ve emniyet temelleri üzerinde yükseltmeyi sürdürüyoruz. Bu emelle, son 20 yılda hazırladığımız tüm bütçelerde aslan hissesini eğitime ayırdık. Mesela 2002 yılında eğitim bütçesi yalnızca 7,5 milyar lira iken 2021 yılında bu sayı 147 milyar liraya yükseldi. Görüldüğü üzere, nereden nereye… Yüksek tahsili de dahil ettiğimizde bu yılki eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Tekrar 20 yıl evvel resmi/özel dahil, okul ve kurum sayımız 50 bin 877 iken bugün bu sayı, 88 bin 325’e çıktı. Ülkemiz genelindeki derslik sayısını da 343 binden 601 bin düzeyine getirdik.
ASIL OLAN ÖĞRETMENLERİMİZİN HUZURU
Takım tahsislerinde de en büyük hissesi eğitime verdik. 2002 yılından bugüne kadar tam 713 bin 625 öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Evvelki ay, yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi misyonlarına başlatmanın gururunu yaşadık. Ayrıyeten ek 15 bin öğretmen atamasının muştusunu kısa mühlet evvel kamuoyumuzla paylaşmıştık. Birebir halde öğretmenlerimizi de kapsayan 3600 ek gösterge sorununu, önümüzdeki yılın sonuna kadar tahlile kavuşturmayı planlıyoruz. Bunun üzerinde çok spekülasyonlar yapılıyor. Ana muhalefetin başındaki zat, ‘Bu kelamı ben verdim filan falan…’ Sen neyin kelamını veriyorsun? Bu iş, bizim işimiz. Biz kuru kuruya kelam vermeyiz. Biz yaparız. Bizim en kıymetli özelliğimiz bu; kuru kuruya kelam vermek değil, icraat. Bizim için asıl olan evlatlarımızla birlikte geleceğimizi de emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin huzuru, iyiliği, refahı ve motivasyonudur.
İnşallah bundan sonra da öteki kamu görevlilerimizle birlikte eğitim topluluğumuzun yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu süreçte öğretmenlerimizden tek talebimiz, öğrencilerimizi büyük ve güçlü Türkiye vizyonuyla özgüven sahibi bireyler olarak yetiştirmeleri. Onlar yalnızca bugüne değil, yarına da en donanımlı biçimde hazırlanmalıdır. Saygıdeğer öğretmenlerim, bu gençler sizlerin yapıtı olacak. Münasebetiyle yarınları, 2053 ve 2071’i biz bu gençlerimizle inşa edeceğiz.
24 SAAT AÇIK KÜTÜPHANE
Özel eğitim merkezlerinin 24 saat açık olması konusunda Adana’da öğrencilere kelam verdik. Şu anda Külliye’mizdeki kütüphanemiz 24 saat açıktır. Birebir formda özel eğitim merkezlerimizi de 24 saat açık hale inşallah getireceğiz ve 24 saat burada öğrencilerimiz, her türlü imkandan istifade edecekler. “
ÖZER: TEKRAR UMUT OLDU
Merasimde konuşan Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleksel ve teknik eğitim kurumlarının, genç işsizliğinin azaltılmasında ve Türkiye’nin kalkınmasında epeyce kritik kurumlar olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’de mesleksel eğitimin büyük bir paradigma değişimi yaşadığını söyledi. Geçmişte katsayı uygulamaları üzere haksız ve adaletsiz dış müdahalelerin, meslek liselerinin prestij kaybına uğramasına yol açtığını anımsatan Özer, son yıllarda mesleksel eğitimi güçlendirmek için değerli adımlar atılarak mesleksel eğitimin ayağa kaldırıldığını ve mesleksel eğitimlilerin özgüveninin arttırıldığını belirtti.
Özer, “Meslek liseleri uzun müddettir hak ettikleri prestije yine kavuşmaya başlamıştır. Mesleksel eğitimde artık meseleleri değil, yeni açılımları konuşuyoruz. Mesleksel eğitim, artık tekrar Türkiye’nin umudu olmuştur” dedi. Mesleksel eğitimin gelişmesi ve büyümesinin istihdamın artması, gençlerin geleceğe daha itimatla bakması ve üretimin artması manasına geldiğini belirten Özer, bu bağlamda değer verdikleri mevzuların başında dallar ile mesleksel ve teknik eğitim kurumları ortasında daha güçlü ve kapsayıcı bir bağ kurulmasının, yapılan iş birliklerinin zenginleştirilmesinin geldiğini söyledi.
Ulusal Eğitim Bakanı Özer, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şu anda mesleksel eğitimde, eğitim verdiğimiz tüm alanlarda dalların güçlü temsilcileriyle iş birliği kurmuş bulunuyoruz. Eğitim verdiğimiz ve iş birliği kurmadığımız hiçbir meslek eğitim alanı bulunmuyor. Artık bu iş birlikleri kapsamında mezunlarımıza istihdam öncelikli bir mesleksel eğitimin sunulması sağlanmıştır. Artık eğitim programları güncelleme çalışmalarını kesim temsilcileriyle birlikte planlıyoruz. Öğrencilerimizin iş başı ve staj eğitimlerini, bölüm temsilcileriyle birlikte planlıyoruz. Mesleksel eğitim alan ve atölye öğretmenlerinin iş başı ve mesleksel gelişim eğitimlerini de dalın temsilcileriyle birlikte planlıyoruz. Artık yeni paradigmada dal temsilcileri mezunları beklemiyor, mezunların eğitim sürecine etkin bir halde katılıyor. 2021 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) yerleştirmelerine bakıldığında, mesleksel ve teknik eğitime ağır bir ilginin olduğunu ve bilhassa üst muvaffakiyet dilimlerinden öğrencilerin mesleksel eğitimi tercih ettiklerini görüyoruz. İmtihan puanıyla öğrenci alan mesleksel ve teknik Anadolu liselerinde artık doluluk oranları yüzde 95’i aşmıştır. Bunun yanı sıra çok sayıda mesleksel ve teknik Anadolu lisemiz, birinci kez yüzde 1’lik muvaffakiyet diliminden öğrenci almıştır. Bu okullardan kimileri İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi, Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi ile Teknopark İstanbul Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’dir.
1 MİLYAR LİRALIK BİR BÜTÇE
Mesleksel ve teknik eğitim veren okulların bünyesinde 50 yeni AR-GE merkezi kurduk. Bu merkezler sayesinde, öğrenci ve öğretmenlerimiz yeni eserler tasarlamakta ve tasarladıkları bu eserlerin, fikri mülkiyet kapsamında tescillerini almaktadır. Bu AR-GE merkezlerinde tescili alınan patent, yararlı model, tasarım ve marka sayısı her geçen gün artmaktadır. Bugün toplanmamıza vesile olan ve bir yıl evvel başlattığımız, Mesleksel Eğitimde 1000 Okul Projesi’nin en kıymetli özelliği, okullar ortası muvaffakiyet farklarını azaltıcı bir rolü olmasıdır. Proje sayesinde seçilen okulların altyapısını güçlendirerek, okullar ortasındaki muvaffakiyet farkının azaltılmasını hedefledik. Bu proje ile hedefimiz son yıllarda mesleksel eğitim alanında yaptığımız iyileştirmelerin, tüm okullarımıza yayılmasını sağlamaktır. Bir yıl üzere bir müddet içerisinde hükümetimiz tarafından projemize aktarılan 1 milyar liralık bir bütçe kullanılmıştır. Bu projeye takviyelerinden ötürü Cumhurbaşkanımıza bir kere daha huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.”
Hürriyet
