Evvel Nejat İşler havlu attı. Bir müddettir Bodrum’da yaşadığı sayfiye hayatını bırakıp kente döndü. Hem de “Kalabalıkta yalnız kalmak daha kolay” diyerek.

Pandemide Fethiye’ye yerleşen Göksel de artık ortamızda. “Köy meskenini kapattım, İstanbul’u ve iş hayatını çok özlemişim” diyor. Kent kaçkınları ortasında en sağlamı Hasret Tekin çıktı.Önce Bodrum’a, oradan da 2018’de arazi satın aldığı Milas’a yerleşti biliyorsunuz.Ne güttüğü küçükbaş hayvanlarından ne de günlük kıyafeti haline gelen şalvarından vazgeçiyor.Sırf bu dirayetinden ötürü bile kocaman bir bravoyu hak ediyor.

İşte kent hayatından sıkılıp soluğu tabiatta alan ünlü isimler…

Pandeminin de tesiriyle son devirde birçok kişi kent hayatından kaçıp Ege’nin sevimli bir köyüne yerleşme hayalleri kuruyor. Bir devrin ünlü rock’çısı Hasret Tekin ise o hayali yıllar evvel gerçeğe dönüştürdü.

Evvel Bodrum’a yerleşen Tekin, 2018’de Milas’tan 30 dönüm arazi satın aldı, üzerine küçük bir mesken yaptırdı. Eski müzikçi artık çiftliğinde hayvanlarıyla birlikte kentin kaosundan uzak bir hayat sürüyor.

Konutu merkezden oldukça uzakta olan Hasret Tekin, küçükbaş hayvanlarını güderken görüntülendi. Köpeklerini de yanından bir an olsun ayırmayan Tekin, ayağında terlikleri, üzerinde şalvarıyla objektife yansıdı.

Zerzevat meyve yetiştiren ve köy ömrüne yeterliden düzgüne alışan Hasret Tekin’in işlere yardımcı olması için çiftliğine işçi aldığı da öğrenildi.

Umut ÜNVER

Kentin kaosundan kaçıp Göcek’e yerleşen Göksel, burada kendine huzurlu bir hayat kurdu.

Mart ayından bu yana kaldığı köyde bahçe işleriyle ilgilenen, yöresel yemekler pişiren ve konutunun tüm işlerini kendi yapan Göksel, yeni albümü için de kolları sıvadı. Meskenine stüdyo kuran sanatçı, yeni müziklerinin ön kayıtlarını yapmaya başladı.

Karantina günlerini Muğla’daki bir köy konutunda geçiren ünlü müzikçi, “Ani bir kararla arkadaşımla Muğla’ya geldik. İstanbul’da kendimi iyi hissetmedim. Kendimize çok tatlı bir yer bulduk. Tam bir köy hayatı yaşıyoruz. Konserden konsere koşacağım diye düşünürken bir anda kendimi bahçede tavukların ortasında buldum” diye konuştu. İstanbul’a dönmeyi şimdi düşünmediğini de lisana getiren Göksel şöyle konuştu: “İstanbul’da konforlu bir hayatım vardı lakin burada memnunum. Burada kalmak istiyorum lakin İstanbul’da ailem var. Yarı orada, yarı burada bir hayat kurabilirim.”

Yeni hayatından kesitleri de paylaşan Göksel deneyimlerini sevenlerine aktarıyor. ‘Kuyudan suyu da çektim, az kaldı hepsini öğreneceğim. Bu hayatta çok çektim ‘ diyen teyzemizin ömrünün bundan sonrasının gül bahçesi üzere geçmesini diliyorum.’

Kent hayatından sıkılıp soluğu tabiatta alan ünlüler kervanına Sedef Avcı ve Kıvanç Kasabalı çifti de dahil oldu. Ünlü çift, Muğla’da köy hayatı yaşamaya başladı.

Nişantaşı City’s çıkışı objektiflere takılan Sedef Avcı, aylar sonra İstanbul’da olduğu için zorluk çektiğini söyledi…

“Can’ın eğitimi için İstanbul’a dönüş yapmak zorunda kaldık. Tabiatın içinde hoş bir yaz tatili geçirdik. Muğla’da bir köyden mesken aldık. Sakin bir köy hayatımız var. Bundan sonra daima Muğla’ya gidip geleceğim. Şu anda tavuk yahut koyun üzere hayvanlarımız yok ancak ileride olabilir. Kendimize yetecek kadar ufak bir tarım alanı yapacağız. İstanbul ise yaşantısı tam bir kaos içinde.”

Sedef Avcı, eşi Kıvanç Kasabalı ile boşanacağı istikametinde çıkan haberlere de yanıt verdi: “Hayır, bu türlü bir şey yok. Kıvanç daima çalışıyor ve bazen yanımızda olamıyor. Herhalde pandemide yapacak haber kalmadı, bu türlü şeyler çıktı.” (Sayit DURMAZ)

Başak Sayan 2014’te Murat Vardal ile nikah masasına oturmuş, 2016’da ikizleri Ares ve Milan dünyaya gelmişti. Çift koronavirüs salgını başladıktan sonra çocuklarıyla birlikte tedbir olarak Şile’deki yazlıklarına taşındı.

Sayan “Ormanlık bir alanda kendi başımıza geçinmeye, organik bir ömür sürdürmeye çalışıyoruz. İşlerimiz için kısa müddetliğine merkezdeki konutumuza gelip dönüyoruz. Sessiz sakin, keyifli bir sistem kurduk” dedi.

Pandemi devrinde annesiyle bir ortada yaşayan Başak Sayan, annesine şu sözlerle teşekkür etmişti: İnsanın yanında annesi ya da babası varsa hala çocuktur, yoksa büyümek zorunda kalır. 5 günlüğüne diye gelip 6 aydır yanımda olan ve bana gece gündüz dayanak olan, çocuklardan uykusuz kalma kıymetine bir an bile ayrılmayan, altından kalkamayacağımı sandığım pek çok şeyi takviyesiyle başarabilmemi sağlayan canım annem. Sana nasıl teşekkür etsem bilmiyorum. ‘Eyvah’ dediğim her an uçarak yanımdasın, makus hissettiğim her an ettiğin tek bir cümleyle yola devam etmemi sağlayansın. Seni anne olduktan sonra daha iyi anladım. Ve bizim için yaptığın lakin farkında dahi olmadığım pek çok şeyi anladım. Çok şanslı biriyim senin üzere bir annem olduğu için. Murat’a gerçek bir anne, çocuklarıma şahane bir anneanne bana ise fevkalâde bir figür oldun. Ne yaptıysam sizin sayenizde. Seni çok lakin çok seviyorum. Not 1: Çocuklar daima ‘anneannem nerede’ diye soruyor, tekrar gelene kadar ne yapacağım, nasıl oyalayacağım bilmem. Not 2: Yokluğun çok hissediliyor. Ve ben sen evdeyken çocuk üzere hissediyormuşum meğerse.

Tuğba Özay 1997’de aldığı Antalya-Manavgat’taki çiftliğine 5 ay evvel gitmişti.

Mecbur kalmadıkça İstanbul’a dönmeyi düşünmediğini söyleyen Özay “Doğada olmak öfke, endişe ve gerilimimi azaltıyor. Yalnızca ruhsal değil, fizikî olarak da iyi hissediyorum. Kalp atışım düzgün, cildim inanılmaz yenilendi. Tabiatın hormon üretimine bile katkısı var” dedi.

Geçtiğimiz yıl çitliğini büyütme kararı alan Tuğba Özay, meskenin boya badana işlerini de kendisi yapmıştı!

İbrahim Çelikkol, İzmit’teki çiftliğinde organik tarım yapmak için kolları sıvadı.

Organik tarım için gerekli gereçleri temin eden ünlü oyuncu, 3 kişiyi de yanında işe aldı. Çelikkol, yakında ürettiği organik eserleri satışa çıkaracak.

Bir müddettir babasının yanında tatil yapan ünlü oyuncu Özge Borak, organik tarıma merak sardı. Bahçeye kavun eken, domatesleri kolundan toplayan Borak; çektiği fotoğrafları da toplumsal medya hesabında takipçileri ile paylaştı.

“Bir süre bağdır, bahçedir çok duyarsınız benden. Sebzeyi, meyveyi kısmından kendin koparıp yemek gibisi yok. Hele ki kendi bahçenden olunca daha bir başka. Öyle dönümlerce bahçemiz yok, avuç içi kadar fakat bize yetiyor.”

“Rahmetli dedemden kalma iki ağacımız var; armut ve erik. Yakında şeftali de olur, o daha fidan olmasına rağmen üstünde var birkaç tane. Bugün de kışın babamın saksılarda yetiştirdiği kavunları ektim bahçeye.”

“Öptüm seni kavun, tutmamazlık etmeyin haaa. Ne güzel şey toprakla uğraşmak, bayılırım. Yarın da biber, salatalık fidesi alıp, onları dikeriz. Bence yaparız; değil mi baba?”

90’lı yılların efsane isimlerinden Pınar Aylin, 1999 yılında evlendiği Mert Tokatlıoğlu’ndan 2008 yılında boşanmıştı. Maya isminde bir kızı olan Aylin, 2014 yılında Süleyman Erbaykent ile nikah masasına oturdu.

Yıllar evvel İstanbul’u terk eden, kameralardan uzaklaşm Pınar Aylin, eşi ve kızı ile birlikte kendisine memleketi İzmir’de yepisyeni bir hayat kurdu.

Toplumsal medyayı faal bir formda kullanan Pınar Aylin, İzmir’de bahçeli lüks bir villada yaşıyor.

Boş vakitlerinde bahçe ile ilgilenen Pınar Aylin, çektiği fotoğrafları da Instagram sayfasında takipçileri ile paylaşıyor.

Sosyetenin ünlü simalarından Neslihan Kozanoğlu, yıllar evvel kentin gürültüsüne veda edip Çatalca Cumhuriyet Köyü’nde kendi çiftliğini kurmuştu.

Kozanoğlu, pandemi nedeniyle yasakların arttığı günleri çiftliğinde tabiat ile baş başa geçirdi. Organik tarımla uğraşan ve bir yandan da hayvancılık yapan Neslihan Kozanoğlu, çiftlik günlüklerini de toplumsal medya hesabında takipçileri ile paylaştı.

Neslihan Kozanoğlu’nun hiçir ayrıntının unutulmadığı lüks çiftliği bir çok diziye de mesken sahipliği yaptı. Kanal D’nin tv tarihine damga vuran dizisi Aşk-ı Memnu’nun bir çok kısmı de bu çiftlikte çekildi.

Kozanğlu, yaz aylarında ise çiftliğini özel tertipler için kiralıyor. Lüks çiftlik, kır düğünü için yer arayanlara alternatif oluyor.

Oyuncu Gizem Karaca 2017 yılında Kemal Ekmekçi ile nikah masasına oturmuş ve İzmir’e yerleşmişti…Karantina günlerini konutunda geçiren oyuncu Gizem Karaca, kendisini bahçe işlerine verdi. Organik tarıma başlayan Karaca, “Hem sağlıklı eserler tüketiyorum, hem de karantina günlerinde bahçe ile uğraşarak vakit geçiriyorum” dedi.

Geçtiğimiz günlerde bahçesine domates, biber, patlıcan eken ünlü oyuncuyu köpeği de yalnız bırakmadı. Fidelerini ektikten sonra yorulan Karaca, “Her şeyin organiğini yemek hoş fakat emek sarf etmeden olmuyor” yorumunu yaptı. Gizem Karac, bahçesinin birinci mahsülü olan çilekleri de topladı.

Hüsnü Şenlendirici, İzmir’deki tarlasında traktörle tarla ekimi yaptı. Çiftçilere takviye daveti da yapan ünlü müzisyen, “Bu sıkıntı vakitlerde köylümüzün ve çiftçilerimizin pahasını iyi bilelim. Köylü çalışmazsa aç kalırız” dedi.

5 yıl evvel İzmir’de bir köyde çiftlik satın alıp köy hayatı yaşayan ünlü klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici, toplumsal medya hesabından çiftçilere takviye daveti yaptı.

Evvelki gün Instagram hesabından canlı yayın yapan ünlü müzisyen tarlasında çiftçilerle sohbet etti. Akabinde traktöre binip tarla ekimi yapan Şenlendirici, “Bu sıkıntı vakitlerde köylümüzün ve çiftçilerimizin kıymetini iyi bilelim. Köylü çalışmazsa aç kalırız” biçiminde seslendi. Saç latifeli beyazlayan ve kilo alan ünlü sanatkarın yeni hali de dikkat çekti.

Hüsnü Şenlendirici, İzmir’deki tarlasında traktörle tarla ekimi yaptı.

Annesi ve oğlunu da alıp Gelibolu’nun Güneyli Köyü’nde bulunan çiftliğine giden Burak Hakkı, salgını ciddiye almayanları eleştirdi: “Millet işin esprisinde. İtalya’nın durumu malum, bizde İtalya’nın yüzde 10’u kadar bile hastane yok. 1 ay sonrasını düşünemiyorum.”

Ünlü oyuncu, “Ben bu süreyi oğlum ve annemle çiftlikte geçiriyorum. Tohum ekiyorum, bahçe işleriyle, tarımla uğraşıyorum. Kitap okuyorum, televizyon izliyorum ve gündemi takip edip gerçek bilgilenmeye çalışıyorum” diye konuştu. Burak Hakkı ve oğlu Rüzgar, günlerini bahçe işleriyle ve hayvanlarıyla ilgilenerek geçiriyor.

Behlül AYDIN

Ünlü oyuncu Aslıhan Gürbüz bir müddettir kendini tarıma verdi. Bir müddettir kendini tabiata adayan oyuncu Aslıhan Gürbüz, aradığı huzuru tarımda buldu. Gürbüz, Balıkesir’de 4. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliği Kursu’na gitmeye başladı.

Yaptığı hasatları toplumsal medya hesabından paylaşan Gürbüz, 100 dönümlük yerde üretim yaptı. Toplumsal medya hesabında bu mevzuyla ilgili hislerini paylaşan hoş oyuncu “4 jenerasyon evvel toprakla haşır neşir iken, balkonda çiçek yetiştiremeyen bana ve benim gibilere tabiatın şifasından toprağın rahmetine suyun kutsallığından tarladaki emeğe her şeyi bu kursta anlattılar” dedi.

Doğal yaşama dönen ünlüler ortasına Sinan Albayrak da katıldı. Oyuncu, dizisinin final yapmasının akabinde soluğu Kaş’ta, kendi inşa ettiği at çiftliğinde aldı.

Albayrak’ın her işiyle şahsen ilgilendiği çiftliğinde atların yanı sıra keçiler, güvercinler ve köpekler de var.

Bu traktördeki bayan bir vakitlerin Türkiye hoşlarından Nazlı Deniz Kuruoğlu. 1982 yılında hem Türkiye hem de Avrupa Hoşu seçilen Kuruoğlu, artık hayatını Kuşadası’ndaki Caferli köyünde sürdürüyor.

Bir butik otel işleten Kuruoğlu, yeri geliyor fırında ekmek pişiriyor, yeri geliyor reçel kaynatıyor. Sözün tam manasıyla köy hayatı yaşıyor. Kuruoğlu, doğayı muhafazaya yönelik etkinliklerde de etkin olarak vazife alıyor.

Bilun Dohmen de Türkiye’den Almanya, Fransa, İngiltere üzere ülkelere uzanan hayat serüveninin ana durağı olarak Bodrum’un bir köyünü tercih etti.

Bir vakitler podyumların beğenilen modellerinden biri olan Dohmen, bir orta Alman eşiyle birlikte Düsseldorf’ta yaşadı. Lakin kocasının vefatıyla güç günler geçirdi.

Dohmen, artık hayatının büyük kısmını Bodrum’da kendine küçük bir çiftlik kurdu. Vakit zaman İstanbul’a ya da Almanya’ya gitse de sonunda soluğu köyünde alıyor.

Merve İldeniz de bir vakitler podyumun en beğenilen modellerinden biriydi. O denli ki günde birkaç defileye çıkardı. Lakin onun hayali apayrıydı.

“İstanbul beni her vakit boğuyordu. Kirlendiğimi hissetmeyebaşlamıştım. Her şey bir oyundu. Bu oyunu daha fazla oynamak istemedim” diyen İldeniz de büyük kente veda edip köye yerleşti.

90’lı yılların tanınan müzikçisi Ege uzun vakittir ortalarda yoktu. Ege, Bodrum Güvercinlik’te kendisi için ağaçtan mesken yaptırdı.

Ege yeni ömrüyle ilgili olarak “Şehir gürültüsünden uzak tek başıma ormanın içine yaşamayı seçtim. İnternetim yok, düzensizlik yok, arbede yok. Bodrum’da haftanın 3 günü sahneye çıkıyorum. Market muhtaçlığını görüp meskenime geliyorum. Tabiat ile iç içe yaşamak bana huzur veriyor” dedi. (Posta)

Yılmaz Erdoğan’ın birkaç yıl evvel satın alıp yerleştiği Köyceğiz’deki çiftliği tam randıman çalışmaya başladı. Ömrünü büsbütün organik beslenerek sürdüren, ekmeğini bile kendisi yapan ünlü direktör market alışverişine son verdi.

Yılmaz Erdoğan birçok kişinin hayali olan organik hayatı gerçeğe dönüştürdü. Vejetaryenlikten veganlığa geçiş yapan sanatçı, artık çiftliğinde şahsen yetiştirdiği doğal eserlerle besleniyor.

Ünlü direktörün Köyceğiz’deki çiftliği satın almasının temel nedeninin de bu beslenme hassasiyeti olduğu öğrenildi.

Çiftliğin tam randıman eser vermesiyle market alışverişine son veren Yılmaz Erdoğan, domatesten buğdaya, elmadan kabağa kadar birçok eser yetiştiriyor.

Ekmeğini bile kendi yapan ünlü direktör, Köyceğiz’den İstanbul’a geldiğinde de çiftliğinde yetiştirdiği eserleri tüketiyor.