Haber Güvenliği Derneği Yöneticisi Ahmet Hamdi Atalay, yaptığı açıklamada, We Are Social/Hootsuite’in “Digital 2020” raporundaki donelere nazaran, dünyadaki 7,8 milyar insanın 4,57 milyarının internet kullanıcısı olduğunu belirtti.
Cep telefonu kullanıcı sayısının 5,16 milyar kişi ve yüzde 66 yaygınlığa ulaştığını söz eden Atalay, “Sosyal medya kullanıcı sayısı ise son 1 yılda yüzde 8’den fazla artarak 3,81 milyara ve yüzde 49 yaygınlığa ulaşmış olup 2020 sonuna kadar dünya nüfusunun yarısının toplumsal medya kullanıcısı olması beklenmektedir.” dedi.
Atalay, uyku için günde yaklaşık 8 saat çıkarıldığında, kalan vadenin yüzde 40’ından fazlasının internette ya da toplumsal medyada harcandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Bu müddetler devletten devlete değişlik göstermektedir, örneğin Filipinler’de günlük çevrim içi harcama 9 saat 45 dakika iken, Japonya’da 4 saat 22 dakikadır. ‘Sanal Cihan’ de denilen internet dünyasında üretilen, paylaşılan ve saklanan data büyüklüğü fevkalâde süratle artıyor. 2005’te 0,1 Zetabyte olan sanal kozmosun büyüklüğü 2013’te 4,4 Zetabyte’a çıktı, 2020’de ise 10 kat artışla 44 Zetabyte büyüklüğe ulaşması bekleniyor.”
“Türkiye’de nüfusun yüzde 75,3’ü internet kullanıyor”
Atalay, Türkiye’de internet kullanıcı sayısının 62,7 milyon bireye ulaştığına dikkati çekerek, devlet nüfusunun yüzde 75,3’ünün internet kullandığını kaydetti.
Bu nispetin erkeklerde yüzde 81,8, bayanlarda ise yüzde 68,9’u bulduğunu anlatan Atalay, son 10 yıldaki donelere nazaran Türkiye’de internet tasarrufunun her yıl arttığını vurguladı.
“İnternette geçirilen mühletin dünya ortalaması günlük 6 saat 43 dakika, Türkiye’de ise bu mühlet 7 saat 29 dakikayı buluyor.” diyen Atalay, 16-64 yaş aralığı incelendiğinde Türkiye’nin internette geçirilen vade açısından 42 devlet arasında 12’inci sırada konum aldığını söyledi.
“Dünyada toplumsal medya tasarrufu 3,8 milyar şahsa ulaştı”
Atalay, Türkiye’de 54 milyon toplumsal medya kullanıcısının bulunduğu haberini paylaşarak, şu tabirleri kullandı:
“Dünyada en fazla kullanılan toplumsal medya platformlarından Facebook 1’inci, YouTube 2’nci ve WhatsApp 3’üncü sırada bulunuyor. Instagram 6’ncı, TikTok 7’nci, Snapchat 12’nci, Twitter ise 13’üncü sırada konum alıyor. Türkiye’de internet kullanıcılarının en fazla ziyaret ettiği siteler arasında YouTube 2’nci, Facebook 3’üncü, Twitter 5’inci, Instagram 6’ncı, Netflix 16’ncı sırada bulunuyor.
Facebook’u dünya çapında 1,95 milyar kişi, Türkiye’de 37 milyon kişi kullanıyor. Türkiye, dünya sıralamasında Facebook’un en fazla kullanıldığı 10’uncu devlet. Twitter dünya çapında 340 milyon kişi tarafından kullanılıyor, Türkiye ise yaklaşık 38 milyon kullanıcı ile dünyada 6’ncı sırada.”
Atalay, Türkiye’de Instagram’ın 38 milyon, Snapchat’in ise 7,7 milyon kullanıcısı olduğunu belirterek, “Film izleme platformu Netflix’in 2020 Nisan ayı itibarıyla dünyadaki abone sayısı 183 milyon. Türkiye’de ise fiyat ödeyen 1,5 milyondan fazla abonenin olduğu kestirim ediliyor. Dünya umumunda toplumsal medyada günde ortalama 2 saat 24 dakika, Türkiye’de ise günlük ortalama 2 saat 51 dakika harcanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de 16-64 yaş kümesinin toplumsal medyada geçirdiği mühlet açısından 46 memleket arasında 15’inci sırada bölge aldığına dikkati çeken Atalay, “Bu kümedeki internet kullanıcılarının yüzde 93’ü görüntü izliyor, yüzde 72’si müzik dinliyor, yüzde 45’i vlog izliyor, yüzde 43’ü radyo, yüzde 30’u ise podcast dinliyor.” dedi.
“Düzenlemeler, alışılagelmiş kabul edilmelidir”
Atalay, dünyadaki toplumsal medya düzenlemelerine değinerek, “İlkesel olarak özgürlük ve güvenlik, birbirlerine alternatif olmayan, birinin başladığı tarafta gayrısının sonunun olduğu eşit yüklü olgulardır. Ferdî özgürlükler ile toplumsal sorumluluklar da misal olgulardır. Bunlar birbirlerine feda edilemez ve biri için başkasından vazgeçilemez. Global ya da devletler bazında bu olgulara ait yapılan düzenlemeler, alışılagelmiş kabul edilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Son 5 yılda, başta gelişmiş Garp devletleri olmak üzere çok sayıda devletin toplumsal medya platformlarına yönelik düzenleme ve yükümlülükler getirdiğine işaret eden Atalay, “Fiziki dünyada muteber olan kural ve sorumlulukların toplumsal medyanın da içinde bulunduğu sanal dünyada da makbul olması gerekliliktir. Devletler, kanunlarına karşıtlık taşıyan içerik ve paylaşımların kaldırılmasından toplumsal medya platformlarını sorumlu tutan ve gerekli adımların atılmaması halinde de şirketlere cezai yaptırım öngören düzenlemeler yaptı.” diye konuştu.
Birtakım devletlerdeki pratikler
İngiltere’de kelam konusu sahada yapılacak düzenlemelerle teknoloji şirketlerinin platformları üzerindeki içeriklerden ve gayri kullanıcıların zararlı içeriklere karşı korunmasından sorumlu tutulmasının öngörüldüğünü anlatan Atalay, bu düzenlemeyle şiddet içeren, terör irtibatlı, siber zorbalık ve çocuk istismarı üzere kategorilere girebilecek içeriklerin süratli bir formda kaldırılmasının talep edileceği, buna uymayan şirketlere de ceza uygulanmasının planlandığını lisana getirdi.
Atalay, Almanya, Avustralya ve Rusya’da da bu ortama yönelik emsal düzenlemelerin yapıldığı ve kuralla uymayan şirketlere para cezası verildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Mayıs ayında internette nefret söylemini engellemeye yönelik bir yasal düzenleme Fransa Parlamentosunca kabul edilmiştir. Kanun kapsamında 24 saatte ırk, diyanet, cinsî yönelim ve cinsiyet temelli nefret söyleminin yanı sıra cinsî taciz kapsamına giren içeriklerin kaldırılması isteniyor. Terör ve çocuk istismarı meydanındaki içeriklerin kaldırılması için öngörülen vade 1 saat olarak belirlenmiştir. Yasal düzenlemeye uymayan toplumsal medya şirketlerine 1,25 milyon avroya kadar para cezası verilebilmektedir.”
Hürriyet
