Yıllar var ki Side’ye gitmemiştim. İş ya da tatil nedeniyle Antalya sıklıkla gittiğim bir durak olsa da yolumu Side’ye düşürecek bir neden olmayınca açıkça söyleyeyim biraz ihmal etmişim. Geçen hafta yine ‘merhaba’ deyince fark ettim 10 yıldan fazladır Side’ye gitmediğimi.Side’yi bir yarımada üzere düşünün; pozisyonu çok hoş. Manavgat Belediyesi ve Side halkının işbirliğiyle de yepisyeni bir kimlik kazanmış. Öncelikle tarihi ortaya çıkarmak için harekete geçmişler. Binalar yıkılmış, yeraltındaki tarihi gün yüzüne çıkarmak için başarılı bir hafriyat çalışması yürütülmüş. Sonra o dokunun üzeri camla kaplanmış ve yeni yapılar bu cam yerler üzerine inşa edilmiş. Böylelikle ortaya adeta bir müze kent çıkmış. O yüzden Side Çarşısı’na gittiğinizde sürprizlerle karşılaşacaksınız. Mesela girdiğiniz bir halı dükkânında yerde cam yer, altında da tüm hoşluğuyla büyüleyen mozaikler göreceksiniz. Ya da bir şeyler içmek için oturduğunuz kafede sütunlar, su kanalları karşılayacak sizi… Her şeyi müzeye taşımak yerine olduğu yerde koruma edip müdafaaya almışlar. Bu da katman katman tarihle örülmüş bir şehircilik anlayışı çıkarmış ortaya. Bu ortada çarşıda kilimlerden dekoratif yastıklara, aksesuardan giyim kuşama, tablolardan ikramlık eşyalara uzanan yelpazede birçok şey bulabilirsiniz. 

Mükemmel tiyatro

Side’nin hem içinde hem civarında keşfedecek çok şey var. Tarih ve tabiat başrolde burada. Şahane antik tiyatrosu mesela… Merkezde ve yarımadanın en dar noktasındaki yapı, Anadolu’nun en büyük tiyatrolarından biri. MS 2’nci yüzyılda inşa edilen tiyatro, bir devir arena olarak da kullanılmış. Side’nin geçmişinde, piskoposluk merkezi olduğu bir devir var. MS 5-6’ncı yüzyıla denk gelen bu devirde, tiyatro bu sefer açık hava kilisesi olarak kullanılmış. Side Yarımadası’nın güney ucunda, limanın doğusunda iki büyük tapınak var. Kentin iki büyük yaradanı Apollon ve Athena’ya adandığı düşünülen bu tapınakları, bilhassa akşam saatlerinde görmeniz gerek. Harika bir büyüsü var. Büyük tapınak baştanrıça Athena’ya, küçük olan Apollon’a ilişkin. Kente ilişkin sikkeler üzerinde de Apollon küçük tapınağın önünde ayakta duruyor, Athena büyük tapınağın maketini elinde tutuyor.

Antik hamam müze oldu

Yolunuzu kesinlikle Side Müzesi’ne de düşürün. Antik bir hamam binasının konut sahipliği yaptığı müze, 1961’de açılmış. MS 2’nci yüzyıla tarihlenen ve sonrasında birkaç değişikliğe uğrayarak günümüze kadar ulaşan hamam binası; soğukluk (frigidarium), terleme (sudatorium), iki ılıklık (tepidarium) ve sıcaklık (caldarium) olmak üzere beş kısımdan oluşuyor. Tüm kısımlar, sergileme alanı. Helenistik, Roma, Bizans kalıntılarının yanı sıra İslamiyet devri yapıtlarını de görebilirsiniz. Koku kapları, gözyaşı şişeleri, mızrak, ok uçları, kâse ve testiler, heykelcikler göreceklerinizden yalnızca birkaçı… Sunak modülleri, lahitler, Roma ve Bizans defineleri, farklı imparatorluklara ilişkin sikkeler ve heykeller de hayli ilgi cazip.

Keşfetmeden dönmeyin

Side’ye gittiğinizde civara da vakit ayırın ve ülkemizin sahip olduğu doğal hoşlukları keşfedin, harika tarihi mirasın izini sürün.
İşte birkaç teklif:

Ismini, Roma dönemi’nde inşa edilen Köprüçay Irmağı’ndaki köprüden alan Köprülü Kanyon Ulusal Parkı.

Son yıllarda toplumsal medyanın da gücüyle süratle ünlenen ve mükemmel görüntüsüyle büyüleyen Tazı Kanyonu. 

Akseki ilçesinden başlayıp Manavgat’a devam eden Karpuz Çayı’nın geçtiği Ahmetler Kanyonu.

Yaklaşık 50 metre yüksekten ve üç koldan dökülen süper Uçansu Şelalesi.

Suyun görkemli akışıyla değil fakat etrafında oluşan tabiatla büyüleyen Kapalı Cennet Şelalesi.

Çam ağaçlarının ortasında 18 metreden dökülen ve varlıklı florasıyla hayran kalacağınız Kurşunlu Şelalesi.

Adeta bir Antalya simgesi olan Manavgat Şelalesi.

Pisidya Bölgesi’nin en değerli antik kentlerinden biri olan Selge.

Akdeniz’in en iyi korunmuş Roma tiyatrosuna sahip olan, ülkemizin hazinelerinden Aspendos.

Otellerin tedbirleri rahatlatıcı

Side’deki birçok otel maalesef bu yıl açılamadı. Neyse ki açılanlar hem kalitesiyle hem COVID19 için aldıkları titiz tedbirlerle iç ferahlatan cinsten.

Miramare Otel, Side’de en sevdiğim yerlerden oldu. Ismini İtalya’daki bir şatodan alan otel, aslında Side’nin klasiklerinden… Lakin baştan sona yenilenmiş. Yalnızca yepisyeni bir otel çıkmamış ortaya, pandemi periyodunun gerektirdiği tüm tedbirleri titizlikle uygulayan başarılı bir örnek de çıkmış. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilim Kurulu’ndan takviye almışlar, altı adet izolasyon odası oluşturmuşlar ve tüm oteli toplumsal aralık ve hijyen kurallarına nazaran düzenlemişler.

Barut Hamera, 50 yıldır turizmle uğraşan bir ailenin 30 yıllık tecrübeye sahip adresi. Tüm odaları bu yıl yenilendi. Önünde havuz olan odalar çok hoş. Rezidans seçeneği de mevcut. Servis kalitesi çok iyi, denizi çok hoş, peyzajı başarılı. 100’den fazla farklı tıpta ağaç dikmişler. Farklı mutfaklardan örnekleri tadabileceğiniz dört restoran ortasında favorim İtalyan oldu. Denizi çok hoş, ayrıyeten yedi tane havuzu var.

Voyage otellerinin servis kalitesi de tesisleri de başarılıdır. Ayrıcalıklı hizmetleri Sorgun’un mükemmel doğasıyla birleşince, zevkle tatil yapacağınız bir seçenek çıkıyor ortaya. Pandemi için tüm tedbirler alınmış. Türk, Rum, Çin, İtalyan üzere farklı mutfaklardan birbirinden lezzetli yemekler deneyebilirsiniz. Beşi yetişkin, üçü çocuklara özel havuzların yanı sıra su parkı da var.

Sunis Kumköy Beach hem çocuklar hem büyükler için şımartan birçok imkana sahip. Yemeklerde iddialılar. Osmanlı, Meksika, Uzak Asya, İtalyan lezzetlerini deneyebilirsiniz. Yalnızca barbekü sevenlere özel bir restoranı da var.

Club Ali Beyefendi Resort tenisseverler için ülkü bir adres, tam 61 korta sahip. Birçok ulusal – memleketler arası turnuvaya da mesken sahipliği yapıyor. Çocuklara özel kortlar da var. Toroslar görüntülü, Osmanlı esintili konak tipi odaları tercih edebilirsiniz.

Lezzet durakları
Karma’da hem yöresel hem memleketler arası lezzetler var ve sunumlar çok hoş. Sahibi dünyanın farklı yerlerindeki restoranlarda denediği birçok lezzeti süzmüş, bizim lezzetlerimizi de almış ve hepsini harmanlamış. Yani ismi üzere bir karma çıkmış ortaya lakin başarılı bir karma. Böğürtlenli midye, ahtapot, avokadolu humus ve tiramisuyu çok sevdim.

Azumare’ye günbatımına hakikat gidin. Bir şeyler yudumlayıp atıştırmak için çok hakikat bir adres. Tam bir keyif durağı! Dünya mutfağı da Türk mutfağı da birçok lezzetli örnekle menüde yer bulmuş.

Liman’da güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Görünüm şahane. Menüsünde tavuk ve kırmızı et yüklü seçenekler var.

Afrodit, deniz eserleri ve balık için ülkü. Mezeleri hoş. Canlı müzik de var.

Orfoz deniz eseri sevenleri ağırlıyor. Mezeleriyle de argümanlı.

Zula’nın yemekleri başka, görünümü başka hoş… Gece karanlığı çökünce gidin, hele bir de dolunay vaktine denk gelirseniz mest olursunuz.

Hürriyet