Emre Belözoğlu, FBTV’ye yaptığı açıklamada, “Başlı başına sahifelere, ansiklopedilere kadar sığmayacak yaşanmışlıklar hem acı hem memleketimize ders niteliğinde. Fenerbahçe camiasının, bu büyük ailenin destansı bir uğraşı var.” tabirlerini kullandı.
2010-2011 döneminde haklı bir şampiyonluk kazandıklarını aktaran 39 yaşındaki futbolcu, şunları kaydetti:
“Takımımızın ne yazık ki sorunlu sürece itiliş periyodunda ben de bu gurura nail olan nadir sporculardan biriydim. O kadronun içinde bir oyuncuydum. Bizim ayakta durmamıza en büyük vesilemiz bir sefer bu camianın büyüklüğüydü ve taraftarın dimdik durmasıydı. O yüzden bizi bütün camialardan farklı kılan en büyük bedelimiz bu. Fenerbahçe’nin duruşu, Türkiye’ye örnek olabilecek çok büyük bir sürecin başlangıcı oldu. Nitekim çetindi, nitekim kolay değildi. Bunları söylerken herkes çok samimi olduğumu biliyordur. O devirde bu kadronun içinde olan herkes. Oyuncu kümesi olarak inanın maçlara çıkmak, tekrar bir gayeye odaklanmak kolay değildi. İşin saf ki bir de türel boyutu var. Onu da o denli düşündüğünüzde, Türkiye’nin geçtiği süreci de düşündüğümüzde herkes için hiç kolay bir süreç değildi. Fenerbahçe bu süreçten dimdik ayrıldı. Herkese örnek oldu. Bir bütün olarak ayrıldı.”
“Haklı davamız devam ediyor.” diyen Emre Belözoğlu, şöyle konuştu:
“Kazanacağımıza inandığımız dava devam ediyor. İnşallah oradan da iyi haberler gelecektir. Fenerbahçe ekibi o süreci yaşadı ve Fenerbahçe’mizin o periyottaki yukarıya ivmelenmiş sürecini baltalamaya olan süreci tekrardan
irdelememiz gereken bir periyot yaşıyoruz. İnşallah bu haklı savaşımızın ahir herkesi keyifli edecek, camiamızı memnun edecek bir karar çıkar. Bizim de en büyük isteğimiz bu. Doğal ki devletimize, adalet sistemimize çok güveniyoruz. Her sabah yeni bir gazete haberiyle, internete düşmüş bir haberle uyanıyorduk. Kolay değildi. Bu işin bayrak oyuncularından biri olmak da bize nasipmiş. Elimizden geldiğince o periyot camiamızı hakikat temsil etmeye çalıştık. Kesinlikle cürmümüz olmuştur lakin Fenerbahçe bayrağını arkadaşlarımla birlikte konuma koymadık. Bu kıymetliydi. Bana ve evlatlarıma, benden sonra gelecek nesillere kıymetli bir miras bıraktığımı düşünüyorum. Benim için değerli ve kıymetli olan budur. Türkiye bizim memleketimiz. Bu bayrak hepimizin üzerinde dalgalanıyor. Lakin Fenerbahçe de bizim kıymetlimiz, değerlimiz. Ona sahip çıkmamız gereken bir süreçti. Kadro arkadaşlarımla birlikte başta Volkan’la, o periyot Aykut öğretmenle herkes sahip çıktı camiamıza. Bunu da söylememiz gerekiyor. Allah bir daha yaşatmasın. Çetin süreçlerdi. Süreç ilerledikçe haklı olduğumuz ortaya çıksa da artık
sonuçlanması, tescil edilmesi gerekiyor. Bütün camiamız üzere biz de bekliyoruz.”
Fenerbahçe taraftarının verdiği desteğin dünyada örneği olmadığını vurgulayan Emre, “Bizim ayakta durmamıza, antrenmana bile gelmemize vesile oldular, motivasyonumuzu sağladılar. Fenerbahçe’yle ne kadar gurur duysak az. İslam ağabeyin yazdığı üzere Fenerbahçe’nin büyüklüğünün yalnızca kupa büyüklüğü olmadığını, şampiyonluk büyüklüğü olmadığını gösteren çok kıymetli bir süreçti. İnşallah bir daha bu süreçler yaşanmaz. Ne devletimiz, ne Fenerbahçe ne de öbür bir camia bu süreçleri hak etmiyor. İnşallah olumlu, herkesin vicdanını rahatlatacak kararla daha da hoş günlerimiz olacak.” tabirlerini kullandı.
Misli.com’dan herkese 5 TL ikram,
Hürriyet
